 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/15100
K: 1990/5594
T: 17.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen davada: Davacı, çekişmeli taşınmazın özde vakıf malı olduğu gibi 7044 sayılı yasanın birinci maddesine göre de kervansarayların vakıf taşınmazlardan bulunduğu ileri sürerek davalı Hazine adına oluşturulan tapu kaydını iptali ile kendi vakıf üzerine yazılmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar yasal süresi içirisinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, çekişmeli taşınmazın Germiyanoğlu Süleyman beyin beyliği zamanında ve 14. yızyılda yaptırılmış vakıf kervansaray olduğu, koruma altına alınan tarihi eski eser niteliğinde bulunduğu, Vakıflar genel Müdürlüğünün gözetim ve denetimi altına alındığı için 1969 senesinde tamir edildiği ve kaldı ki 7044 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca dahi devri gerektiği savına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki mahkemenin kabulü toplanan kanıtlara, dosya içeriğine ve yasal düzenlemeye uygun, uyumlu ve hukuki değildir.
Şöyle ki;
7044 sayılı yasanın 1. maddesinde aynen "Aslında vakıf yoluyla vücuda gelip de muhtelif kanunlar veya sair suretlerle Hazine, Belediyler veya hususi dairelerin mülkiyetine geçmiş bulunan, muhafazası gerekli tarihi ve mimari kıymeti haiz eski eserlerin mülkiyeti tekrar Vakıflar Umum Müdürlüğüne teslim mecburiyetindedirler" hükmüne yer verilmiştir.
Çekişmeli Kervansarayın özde vakıf malı olduğu, kargir han ve arsası niteliği ile 750 m2 olarak 18.10.1939 tarih ve 16 sıra numarasıyla idari yoldan davalı Hazine adına tapuya kaydedildiği, 1943 yılında Malli Eğitim Bakanlığına özgülendiği halde davalı Belediye tarafından amaç dışı kullanıldığı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulunca eski eser olarak koruma altına alındığı hiçbir duruksamaya yer vermeyecek biçimde kanıtlanmıştır.
Hal böyle olunca, 18.10.1939 tarih 16 numaralı tapu kaydının dayanağı harita bulunup bulunmadığı araştırılarak varlığı halinde yerinde uygulanmak, aksi halde kaytı sınırları itibarıyla yerel bilirkişi ve tanıkların bilgisine başvurulmak suretiyle 750. m2 yer kesinlikle belirlendikten sonra iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (...) 17.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.