 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/13176
K: 1989/14424
T: 04.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davası sonunda Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, yasal süresi içerisinde müdahil Banka vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacıların, kayden maliki oldukları dava konusu her iki taşınmazı, davalı şirkete .... Bankasından kredi alınmasını sağlamak amacı ile bedelsiz olarak temlik ettikleri, aralarında bu konuda düzenlenen protokollere (muvazaa belgelerine) göre, amaç gerçekleşince taşınmazların mülkiyetinin davacılara devredileceği, yanlar arasında tartışmasız olduğu gibi; Mahkemenin de kabulündedir. Nitekim, davacıların tapu iptali ve adlarına tescil isteği ile açtıkları temyize konu bu dava, davalı şirket vekili tarafından kabul edilmiş, Mahkemece de o yolda hüküm kurulmuştur.
Nevarki "asli müdahil" sıfatını kazanan ve temyiz yoluna başvuran ..Bankası dava konusu taşınmazların ipotek edilmesi karşılığında davalı Şirkete kredi vermiş, (50-60 milyon lira) fakat alacağını vadesinde tahsil edemediği için icra takibine girişmiş ve taşınmazları satış aşamasına getirdiği sırada bu dava oluşturulmuştur.
Davacılarla davalı şirket arasındaki danışığın (muvazaanın), müdahil Bankayı bağlamayacağı kuşkusuzdur. Adı geçen Banka, tapu sicillerinde malik görünen şirkete kredi vermiş olduğuna göre, kötü niyetli de sayılamaz.
O halde, bu dava içerisinde müdahil Bankaya ait hakkın korunması zorunluğu vardır. Bankanın yaptığı icra takibinin sonuçsuz kalması için tarafların iş ve elbirliği yapmaları olasılığının gözden uzak tutulması gerekir.
Oysa Mahkemenin gerekçeleri arasında ve hüküm fıkrasında Banka alacağı yönünden bir açıklık yoktur.
SONUÇ : Bu durumda, banka yararına olan ipotek kaydı ve ona ilişkin sınırlamalar yerinde kalmak koşulu ile davacılar adına tescile karar verilmesi gerekirken, sicilin ipotekten arındırılmasına ve davacıların ipotekten sorumlu olmayacakları anlamının çıkarılmasına yol açacak biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Müdahil banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.12.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.