 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/12808
K: 1989/14021
T: 27.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İPTAL DAVASI VE TESCİL BEKLETİCİ MESELE
- HUKUKİ EHLİYETSİZLİK İDDİASI
ÖZET: "Hukuki ehliyetsizlik" iddiası ancak doktor raporu ile kanıtlanabilir. Sahtecilik suçu ile kovuşturulan tapu müdürü hakkında kovuşturma sonucunu öğrenilmesiyle bir bekletici sorunun gündeme gelip gelmeyeceğinin düşünülmesi gerekir.
(818 s. BK. m. 53)
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar, miras bırakanlarının ölümünden sonra düzenlendiğini ileri sürdükleri bağış sözleşmesinin "sahtecilik" nedeniyle geçersiz olduğunu, gerçekte böyle bir bağış yapılmadığını bildirerek iptal ve tescil istemişlerdir.
Mahkemece, "miras bırakan Ali'nin ölümüne çok yakın ve hastalığının tartışmasız olduğu bir dönemde bu tür bir işlemi yapma yeteneği ve temyiz kudreti bulunmamaktadır. 2. karısı olan davalının mal edinmek amacı ile acele ve miras bırakanı zorlayarak bağışı elde ettiği kanısına varılmıştır" yolundaki gerekçelerle dava kabul edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirki, bu gerekçeler, savın ileri sürülüş biçimi ile ilgili değildir. Şöyleki; davacılar miras bırakanlarının böyle bir bağışı yapmadığını, akit tablosundaki parmak izi, mühür yada imzanın (herneyse), miras bırakanlarına ait bulunmadığını davanın başından sonuna kadar açıklamışlardır.
Oysa mahkemece, bu yönde bir soruşturmaya girişilmemiş, örneğinin, akit tablosunun aslı getirtilmemiş satış sözleşmesinin kimler arasında yapıldığı, imzaların (parmak yada mühür izi olabilir) kimlere ait olduğu, tablonun ve dayanağı belgelerin esas ve biçim yönünden hukuksal sağlığa sahip bulunup bulunmadığı, aktin Dairede mi, ikametgahta mı düzenlendiği, düzenleme yapan memur Serpil'in imzası altına sonradan ve niçin (yanılgı şerhi) verildiği, bağışta bulunan için neden bir doktor raporuna gereksinme duyulmadığı, sözleşmenin gerçekte hangi tarihte yazıldığı hiç araştırılmamış, bu yöndeki kanıtlar toplanıp değerlendirilmemiştir.
"Hukuki ehliyetsizlik" iddiası ancak ve ancak doktor raporu ile kanıtlanabilir. Mahkemenin böyle bir rapor elde etmeden miras bırakanın ehliyetsizliğini hükme dayanak yapmasında da isabet yoktur.
Ayrıca, sahtecilik suçu ile kovuşturulan tapu müdürü hakkındaki soruşturma sonucu öğrenilmemiş,. çıkacak ve kesinleşecek bir mahkumiyet kararının Hukuk Hakiminin saptanan olgular yönünden bağlayacağı, bir "bekletici sorunun" gündeme gelip gelmeyeceği düşünülmemiş, Borçlar Kanununun 53. maddesi gözetilmemiştir.
O halde, dava dilekçesi çerçevesinde, yöntemine uygun biçimde yanların kanıtları özenle toplanıp birlikte değerlendirilmeli ve ondan sonra ortaya çıkacak duruma göre hüküm kurulmalıdır.
Yüzeysel bir incelemeye dayanılarak verilen karar doyurucu olamaz.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu yönlerden dolayı yerindedir. Kabulü ile hükmün belirlenen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi.