 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/10807
K: 1990/566
T: 23.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen davada:
Davacılar, miras bırakanlarının 3/4 oranında paydaşı bulunduğu 292 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalının vakii haksız elatmasının önlenmesini, çıkardığı çekişmenin giderilmesini ve tapunun beyanlar hanesindeki (B) harfi ile gösterilen evin davalıya ait olduğuna ilişkin kısıtlamanın (şerhin) silinmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne dair verilen karar, yasal süresi içerisinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi, çekişmenin giderilmesi ve sicilin beyanlar hanesindeki davalı yararına olan kısıtlamanın (şerhin) silinmesi isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmaz davalının babası tarafından kayden 1960 yılında edinilmiş, onun oluru ile davalı bu yerde 1966-1967 yıllarında yapılanmış, 1970 senesinde 3)4 payı davacıya, kalan 1/4 pay da dava dışı kişiye 1978 yılında satılmış ve kadastroca kayıt malikleri adına 3.8.1982 günü oluşturulan sicilin beyanlar sütununa (B) harfi ile belirlenen iki katlı evin davalıya ait olduğu yazılmıştır.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ev arzın mütemmim cüz'ü olduğu cihetle ona tabii olarak birlikte satıldığının kabulü ile elatmanın önelenmesine karar verilmesi kural olarak doğrudur.
Ne var ki, toplanan tüm kanıtların satış suretiyle temlikin sırf arza ilişkin bulunduğu ve muhdesatı kapsamadığı kanıtlanmıştır.
Hal böyle olunca, dava konusu yer üzerindeki iki katlı evin dava günü toplam bedeli üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabul edilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları bu yönden yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.