 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/10557
K: 1990/187
T: 16.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yanlar arasında görülen davada:
Davacı maliki bulunduğu 220 ve 348 parsel sayılı iki parça taşınmazın davalıya satışı işleminin hata ve hile hukuksal nedenleriyle illetli olduğundan bahisle iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davasının reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen, davanın reddine ilişkin karar yasal süresi içerisinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, hile ile esaslı düşürüldüğünden bahisle tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, temlikin gerçek satışa dayandığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, yerel mahkemenin kabulü sav ve dosya içeriği ile uyumlu olmadığı gibi yapılan soruşturma da hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki:
Öncelikle davacı dava dilekçesinden itibaren yargılamanın hiçbir aşamasında ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayanmamıştır. Bu konuda usulün 72 ve ardından gelen manddeleri gözardı edilmiştir. Diğer taraftan resmi akit tablosu da getirtilerek Borçlar Yasasının 31. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılıp açılmadığı yeterince araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca davanın yasal hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının yanların bu hususta gösterecekleri kanıtlar da toplanmak suretiyle saptanması, süresinde açıldığının belirlenmesi halinde davada dayşanılan hata ve ihlal nedenine göre, soruşturma ve değerlendirilme yapılarak ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve nitelendirmeye dayanılmak suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle açıklanan nedenlerden ötürü, hükmün H.U.M.K.'nun 428. madesi gereğince BOZULMASINA 16.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.