 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1988/9164
K: 1988/12848
T: 21.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen Yargılamanın yenilenmesi davası sonunda, Yerel Mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalı Hazine, 4753 sayılı yasaya göre, davacı Mehmet Bağış'a temlik ettiği dava konusu taşınmazı, önceden 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava sonunda hükmen geri almış, Yargıtay'dan da geçip kesinleşen bu konudaki ilamı infaza vermemiştir. Bir süre sonra davalı Hazine her nedense ayni taşınmaz hakkında yine Mehmet Bağış aleyhine anılan yasaya dayanarak tekrar ve bu defa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde geri alma davası açmıştır. Mahkemece, yargılama sırası yürürlüğe giren 3202 sayılı yasaya dayanılarak (davanın düşmesine) karar verilmiş, bu hüküm de derecattan geçerek kesinleşmiştir.
Şimdi, davacı Mehmet Bağış temyize konu bu davada, H.U.M.K.'nun 445/10. maddesinde ve birbiriyle çelişen kesinleşmiş iki ilamın varlığından söz ederek "yargılamanın iadesi" yolu ile ilk ilamın iptalini istemiş, Mahkemece de bu doğrultuda hüküm kurulmuştur.
Oysa, kesinleşmiş önceki ilam H.U.M.K.'nun 237. maddesi hükmünce tarafları bağlar. Kesinleşmiş ikinci ilam buna aykırı bir sonuç doğurduğu için ikincisinin iptali gerekir. Yasa koyucu bu yoldaki amacını, bilimsel görüşler ve Yargıtayın tüm Dairelerinin kararlılık içinde yürüttükleri yargısal uygulamalar doğrulamaktadır. (Prof. Dr. Baki Kuru HUMK'nun 1984) cilt 4 sayfa 363.
Kesin hükmün bulunmaması bir "dava şartıdır" 1. ilam, ikinci ilam karşısında bir hüküm barajıdır. O halde, davacı ancak ikinci ilamın iptalini isteyebilirdi. O ilam ise davalısı yararına olduğu için, böyle bir istekte hukuki yararının bulunmadığı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, 1. ilamın iptali isteğini içeren davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasaya ve tüm yargısal uygulamalara ters düşecek biçimde ilk ilamın iptaline kesin hüküm kurulması doğru değildir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.