Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1988/5439
K: 1988/8298
T: 08.07.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, 71 ada 20 parsel sayılı tapulu taşınmazına, davalı şirketin elatmasının önlenmesini ve aylık 400.000 lira ecrimisil tahsilini istemiştir. Davalı, kiracılık sıfatına tutunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel Mahkemece, davalının elatmasının önlenmesine, 88.000 lira ecrimisilin tahsiline ve fazlaya ilişkin ecrimisil isteğinin reddine dair verilen karar yasal süresi içinde duruşmalı inceleme yapılması isteğiyle davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava, tapuya ve yanlar arasında düzenlenen 15.11.1985 günlü protokol başlıklı belgeye dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı, kiracılık sıfatına tutunarak davanın reddi geretiğini ileri sürmüştür. Yerel Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı önceki malikin oğlu Mahmut'un ortağı ve yöneticisi olduğu I..Anomi Şirketi'nin kredi borcunu tasfiye etmek, bu arada kiralık işyerinden kurtulmak amacıyla satınaldığı, davalının protokol belgesi hükümlerine göre kiracı olduğunun düşünülemiyeceği, zira devlet bankası olan davacının kira bağıtını kural olarak yazılı yapmasının olağan bulunduğu, davalının sattığı taşınmazdan hiç satmamış gibi halen yararlanmaya devam ettiği, bu durumun yeni malik davacının mülkiyet hakkını ortadan kaldırma sonucunu doğurduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve davalı yanca kira parası olarak ödenen miktar düşülmek suretiyle 88.000 lira ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.
Ne varki 18.3.1942 gün, 37/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, kira bağıtının hukukça varlığı için özel yasa hükümleri ayrı olmak koşuluyla Borçlar Yasasında bir geçerlilik biçimi öngörülmüş değildir. Biçime bağlı olmazlık hem taşınır hemde taşınmaz mal kirasını kapsar. Kira bağıtı yazılı yada sözlü yapılabileceği gibi kanıt ve işaret (delalet) edici maddi olgularla dolayısıyle (zımni olarakda) (açık olmayan şekilde) de vücuda gelebilir. Yeterki yanlar kira bağıtının konusu, kira parası miktarı gibi esaslı noktalarında uyuşmuş olsunlar Ayrıca kira bağıtının hukuki varlığı ve geçerliliği için kiralayan yada kiracının doğrudan bağıtta taraf ve kiralananında malik yada paydaşı olma zorunluğuda yoktur. Öte yandan davacı bankanın hukuki statü ve çalışma alanı yönünden tabi bulunduğu 233 sayılı Yasa gücündeki kararnamenin;
4/2. maddesine; "Teşebbüsler bu kanun hükmünde kararname ile saklı tutulan hususlar dışında ÖZEL HUKUK hükümlerine tabidir"
61/1. maddesinde ise; "Gayrimankulleri tasarruf eder, kiralar, kiraya verir, leyh ve aleyhde rehin, ipotek, intifa ve irtifak hakları, gayrimenkul mükellefiyetleri vesair tesis ederler 2/1-2-3. maddesinde de:
"kamu iktisadi teşebbüsü "teşebbüs" iktisadi devlet teşekkülü ve kamu iktisadi kuruluşunun ortak adıdır",
"İktisadi Devlet Teşekkülü "Teşekkül" sermayesinin tamamı devlete ait iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan kamu iktisadi teşebbüsüdür",
"Kamu İktisadi Kuruluşu "Kuruluş" sermayesinin tamamı devlete ait olan  tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak üzere kurulan kamu hizmati ağır basan kamu iktisadi teşebbüsüdür" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; davanın yanlarınca benimsenen ve iki tarafında davada kanıt olarak dayandığı 15.11.1985 günlü protokol başlıklı belgenin 4. maddesinde aynen "Türkiye Emlak Kredi Bankası Uraf Şubesi'nin mevcut Şube lokalinin kira mukaveleleri 1.7.1986 tarihinde bitmektedir. Bankaya sattığımız gayrimenkulü en geç 1.11.1986 tarihinde teslim edeceğimize, Bankaca satın alınan gayrimenkulü 1.7.1986 tarihinden sonra tahliye etmediğimiz takdirde 1.7.1986 tarihinden itibaren bankanın Uraf Şubesince ödenen Lokal kira bedelinin tarafımızdan ödeneceğini" denilmekte olup, ayrıca bu belgede yüklenilen yükümlülüklerin en geç 15 gün içinde taraflar ca yerine getirileceği öngörülmüştür. Sözü edilen protokol gereğince dava konusu taşınmaz davacıya 19.11.1985 günü tapuda temlik edilmiştir.
1.7.1986-31.12.1986 dönemine ait aylık 192.000 lira olduğu yanlar arasında tartışmasız bulanan 960.000 lira Lokal kira parası engeç boşaltma tarihi olarak öngörülen 1.11.1986 gününde sonra 20.11.1986 tarihde davalı tarafça davacı bankaya belge karşılığı ödenmiş ve hiçbir koşul öne sürülmeksizin bu para kabul edilmiştir. Bundan 6 gün sonra 27.11.1986 günlü geçici bir süre için tahsis edildiğinden bahisle taşınmazın 30 gün içinde boşaltılmasına ilişkin ihtarname gönderilmiştir. Bu süre 27.12.1986 tarihinde dolduğu halde 1.1.1987-31.12.1987 günlerine ait bir yıllık Lokal kira parası 1.920.000 lira davalı tarafından 8.1.1987 tarihinde davacı bankanın Şanlıurfa Şubesine yatırılmış ve hiç bir koşul öne sürülmeksizin yine kabul edilmiştir. Davacı 27.11.1987 tarihinde ihtarname göndermiş isede protokolla engeç boşaltmanın öngörüldüğü 1.11.1986 günü geçirilmiş olduğundan, bu ihtarname yanlar arasında oluşan yenilemeye ilişkin hukuki durumu etkilemeyeceği için hukuksal bir sonuç doğurmaz. Biran için aksi kabul edilse bile bu ihtarname ile tanınan 30 günlük sürenin dolmasından sonra dahi bir yıllık Lokal kira parasının alınmasıyla anılan ihtarnamenin geçersiz kılındığının kabulü gerekir.
Tadilat ve dekarasyon projesi hazırlandığı ve ihale edildiğinden bahisle davacı bankanın Ankara Bölge İnşaa Müdürlüğü'nün Şanlıurfa Şubesine verdiği 24.2.1987 günlü telefon emri üzerine işbu dava 19.6.1987 tarihinde açılmıştır.
Yukarıya aynen alınan yasal düzenleme karşısında Yerel Mahkemenin davacı bankanın kira bağıtını yazılı olarak yapması gerektiğine ilişkin görüş ve gerekçesinde isabet yoktur. Tüm bu hukuki ve maddi olgular birlikte değerlendirildiğinde yanlar arasında tarafları, konusu, aylık kira parası belli, esaslı noktalarında uyuşma sağlanmış, kira bağıtının oluştuğunun kabulü zorunludur.
 
SONUÇ : Hal böyle olunca, davanın reddedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hükme varılması isabetsiz olduğu gibi kabule görede, davacının özgür iradesi ile yaptığı protokolde öngörülen Lokal aylık kira parası 192.000 liradan fazla ecrimisil isteyemiyeceğinin düşünülmemesi de doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.7.1988 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
Davaya konu 71 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davacı Bankaca, ticari bir kredi borcunun tasfiyesine yönelik olarak ve hizmet binası niteliği ile kullanılmak üzere davalı Hasan'dan 15.11.1985 günlü protokol hükümleri çerçevesinde satın alınmasının amaçlandığı ve protokolün düzenlenmesinden dört gün sonrada tapuda kati'i satışın yapıldığı anlaşılmaktadır. Esasen, değinilen yönler yanlar arasında tartışmasızdır.
Öte yandan, protokolde "... taşınmazın engeç 1.11.1986 tarihinde boş olarak davacıya teslim edileceği, 1.7.1986 tarihinden sonra tahliye edilmediği takdirde de bankacının kiracı olduğu birbaşka yerin kira parasının ödenmesinin kabullenildiği..." öngörülmüştür. Böylece, yaklaşık altı aylık bir süre karşılık ödenmeden oturmaya rıza ve muvafakat gösterildiği sabittir. Bunun yanısıra, taşınmazın boşaltılacağının taahhüt edildiği tarihten sonraki aylar için yapılan ödemelerin, hiç bir koşul (ihtirazi bir kayıt) öne sürülmeden davacı Banka tarafından alındığıda saptanmış durumdadır.
İşte; davacı Bankanın boşaltma taahhüdünden sonraki ödemeleri ihtirazi bir kayıt koymaksızın kabul etmiş olmasının davalıya kiracılık sıfatını verip, veremiyeceği hususu, görüş farklılığının nedenini teşkil etmiştir. Yineleyerek belirtelimki, Devlet Bankası olan davacı bankanın taşınmazı edinmesinde ulaşmak istediği amaç; burayı kiralamak değil, ticari kredi borcunu tasfiye etmek ve bir hizmet binasına kavuşmaktır. Her nekadar, protokolde 1.7.1987 tarihinden sonra yapılacak ödemeler için, "kira parası"sözcüğü kullanılmış ise de; burada gerçek anlamda bir kira karşılığının amaçlanmadığı; yalnızca edaya eklenen ceza-i şartın ve ölçüsünün söz konusu yapıldığı açıktır. Bilindiği gibi, sözleşmelerin, kullanılan sözlere ve deyimlere bakılmaksızın, yanların gerçekten amaçladıkları hukuki sonuçlara göre, yorumlanmaları ve değerlendirmeleri asıldır (Borçlar Kanunu m.18).
O halde, edanın (boşaltam taahhüdünün) yerine getirilmesi gereken tarihten sonra davalının fuzuli şagil duruma düştüğü ve bilahare yaptığı ödemelerin ihtirazi bir kayıt öne sürülmeden alınmasının da kendisine kiracılık sıfatını kazandıramıyacağı kabul edilmelidir.
Bu nedenlerle, Yerel Mahkemece, kurulan hükmün onanması gerektiği kanaatını taşıdığımızdan sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin kararına katılamıyoruz.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini