 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1988/14994
K:1987/1434
T:26.02.1987
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* KOMŞU TAŞINMAZLAR
* ORTAK SINIRIN SAPTANMASI
ÖZET : Aynı temel tapudan ayrılında [müfrez] ve yekdiğerini sınır okuyan tapu kayıtlarını kapsayan taşınmazlar arasındaki ortak sınırın saptanması için:
1 - Öncelikle ayırma [ifraz] haritasının uygulanması gerekir.
Haritanın yokluğu halinde ise:
2 - Bu sınır, ayırma sırasında belirlenen ortak sınırın zemindeki yerinin saptanması suretiyle bulunmalıdır.
3 - Ortak sınır uygulama ile saptanamıyorsa; uyuşmazlık, taraf tapularının miktarlarına değer verilerek, orantıya başvurmak suretiyle çözümlenmelidir.
(743 s. MK m. 645)
(766 s. Tapulama K m. 42)
Taraflar arasında görülen davada; davacılar, tapunun 11.11.1958 tarih, 2 numarasında kayıtlı taşınmaza davalıların muhtesat yaparak elattıklarını ileri sürerek önlenmesini ve kal' istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresinde davalılar tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği, görüşülüp düşünüldü:
Davacı, 11.11.1958 tarih, 2 nolu müfrez tapusu kapsamındaki bir kısım yere davalıların bina yapımını başlatmak suretiyle elattıklarını bildirerek, elatmanın önlenmesi ve kal' isteğinde bulunmuştur. Davalılar, çekişmeli yerin kendilerine ait 26.2.1979 tarih, 33 nolu müfrez tapunun kapsamında kaldığını savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu yerin davacıların müfrez tapu kayıtları kapsamında bulunduğunun anlaşıldığından söz edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yapılan inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Bilindiği üzere, hükme yeterli bir soruşturmanın yapılabilmesi, davadaki uyuşmazlığın kaynaklandığı yünün ya da yünlerin açıkça ortaya konulmasına ve çözüm yollarının da bilinmesine bağlıdır. Somut olayda uyuşmazlık; aynı temel tapudan müfrez (ayrılma) olup, birbirlerini sınır okuyan taraf kayıtlarının kapsadıkları taşınmazları ayıran ortak sınırın saptanmasından kaynaklanmaktadır. Kural olarak ifraz (ayırma) zemine uygulanma olanağı bulunan bir haritaya dayanıyorsa müfrez kayıtların kapsamı, MK.nun 645 ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 42. maddeleri gereğince haritasına göre belli edilir. İfraz; haritaya dayanmamakla birlikte zemindeki sınırlar belirlenmek suretiyle yapılmış ise ifrazen oluşturulan kayıtların kapsamı, ifraz sırasında belirlenen ortak sınırın zemindeki yerinin saptanması yoluyla bulunmalıdır İfraz, (ayırma) sırasında zeminde belli edilen ortak sınırda saptanamıyor ise o takdirde ifrazen oluşturulan taraf kayıtlarının miktarlarına değer verilip orantıya başvurularak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir.
Dosyada, belediye başkanlığından getirtilmiş bir ifraz haritası mevcut olmasına karşın, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden ifrazın haritaya dayandığına ilişkin bilgi alınamamıştır. Öte yandan yapılan keşiflerde dinlenilen yerel bilirkişilerin açıklamaları da soyut nitelikte olup, bu açıklamalardan çekişmeli yerin davacıya alt müfroz kaydın kapsamında kaldığı kesin sonucuna varılamamaktadır.
O halde mahkemece, belediye başkanlığından getirtilen 7.11.1953 tasdik tarihli haritanın da eklenmesi suretiyle ifrazın bir haritaya dayanıp dayanmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, 7.11.1953 tarihli haritanın ne sebeple düzenlendiğinin ortaya çıkarılması, ifraz sırasında bir haritanın düzenlendiğinin, ya da 7.11.1953 tarihli haritanın tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunun anlaşılması halinde, müfrez yerleri ayıran ortak sınırın harita uzman bilirkişi aracılığıyla zemine uygulanarak belli edilmesi,
İfrazın haritaya dayanmadığının ve 7.11.1953 tasdik tarihli haritanın da yanları bağlayıcı nitelikte olmadığının anlaşılması halinde ortak sınır yönünden yerel bilirkişilerin ve tanıkların sözlerine başvurulması, ortak sınırın bu yoldan saptanmasına olanak bulunmaması durumunda ise müfrez tapu miktarlarına göre oranlama yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken. noksan soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın geri verilmesine, 26.2.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.