 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1988/13556
K: 1989/622
T: 30.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tavzih isteğinin incelenmesi sonucunda, yerel mahkemece, talebin reddine ilişkin verilen karar, yasal süresi içersinde tavzih talep edenler vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak önceden görülen davada; gerçek hak durumunun saptanarak, mülkiyetin aidiyeti yönünün hükme bağlandığı ve hükmün kesinleştiği de sabittir. Esasen değinilen husus, yanlar arasında da tartışmasızdır. Nevarki, kesinleşen hükme rağmen, sonradan kadastral bir sicil oluşturulduğu da anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, açıklama (tavzih) bir hükmün anlaşılamıyacak biçimde "müphem" bulunması veya açıklıkla anlaşılmaz gayri vazih ve çelişik mütenakız fıkraları taşıması durumunda, hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması amacıyla başvurulan yasal bir yoldur. Açıklama (tavzih) yoluyla kesinleşmiş hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (HUMK. m. 455).
O halde kesinleşmiş hükme yeni bir unsur ilave edilmesi niteliğini ve içeriğini taşıyan isteğin; tavzih yoluyla karşılanmasına yasal olanak bulunmadığı; bunun, ancak iptal ve tescil davasına konu yapılabileceği gözetilmek suretiyle, tavzih isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1000 lira bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.