 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1988/13421
K: 1988/910
T: 06.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davacı tarafından temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanan iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece de nitelendirme bu doğrultuda yapılmış, ancak (... olayda vekilin sorumlu ya da sorumsuzluğunun tartışılabileceğinden...) bahisle, davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, B.K.nun gerek temsile ve gerek vekalet akdine yönelik hükümlerinden anlaşılacağı üzere, vekaleten temsil yetkisi kural olarak vekalet verenin yararına kullanılmalıdır. Eğer vekil, vekaletnameye dayalı temsil yetkisini kasten vekalet verenin yararına, kendisinin ya da iş ve elbirliği yaptığı anlaşılan başka birinin yararına kullandığı takdirde yapılan işlem temsil yetkisinin sınırları içersinde kalmış olsa bile vekalet vereni (temsil olunan) bağlamaz. Zira böyle bir davranışıyla vekil, vekalet görevini kötüye kullanmakta, yetkisini kötüye kullandığını bilerek vekili ile sözleşme yapan da hakkını kötüye kullanan kişi durumuna düşmektedir.
O halde mahkemece yapılacak iş; yanların gösterecekleri delillerin eksiksiz toplanılması, özellikle çekişmeli payların temlik tarihindeki toplam değerlerinin saptanması ve ondan sonra toplanan tüm delillerin hayatın olağan akışı, olayın kendine özgü yönleri ve yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Yerel mahknemenin belirtilen içerikte ve nitelikte bir soruşturma ve değerlendirme yapmadan sonuca gitmesi ve yanılgılı gerekçeye dayanarak davayı reddetmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 6.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.