 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2003/2060
K: 2004/390
T: 19.2.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAN GÜTME SAİKİYLE ADAM ÖLDÜRMEK
- AĞIR TAHRİK
- PARA CEZASI
- MÜSADERE
İçtihat Özeti: 1- Öldürme kararını koşulsuz biçimde verme, makul süre geçmesine rağmen caymama, belli bir hazırlıkla soğukkanlı biçimde eylemi icra etme ögelerinin somut olayda gerçekleşmesi nedeniyle, sanıklar hakkında TCK.nın 450/4. maddesiyle hüküm kurulmalıdır.
2- Geçmişteki malum öldürme eyleminin ağır tahrik altında işlenişi ve maktülün cezasını kısmen çekerek cezaevinden çıkmış olması, tahrik düzeyini ağır seviyeden basite indirgeyeceğinin taktir ve değerlendirmesiyle. sanıklar yararına TCK.nın 51/1. maddesi uygulanmalıdır.
3- Öldürme eyleminin etkin görev bölüşümü ile icra edildiğinin kabulü ile samklar hakkında TCK.nın 65/3. maddesi yerine 64/1. maddesi uygulanmalıdır.
4- Para cezalarının hesabında bin liranın küsuru hesaba katılmamalıdır.
5- suçta kullanılması nedeniyle zoralım koşulları doğan aracın, olay tarihinden önce düzenlenmiş noter sa- . tım sözleşmesiyle fer'i faile satılıp satılmadığı araştırılarak, satılmış ise TCK.mn 36/1. maddesince zoralımına hükmedilme lidir .
(765 s. TCK. m. 2/2, 30/2, 36/1, 51/1, 64(1, 450/4)
Lütfi'yi kangütme saikiyle öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Metin, işbu öldürme suçuna fer'i fail olarak katılmaktan sanıklar Ahmet ile Abdülbaki'nin yapılan yargılanmaları sonunda: Metin'in ömür boyu ağır hapis, diğer sanıkların 16'şar yıl 8'er ay ağır hapis cezasıyla hükümlülüklerine ilişkin (Bursa ikinci Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.12.2002 gün ve 210/427 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanıklar ile müdahiller taraflarından istenilmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan "nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Sanıklar müdafilnin süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme isteminin CYUY.nın 318. maddesi gereğince reddinekarar verildi.
2- Temyiz yetkisi bulunmadığından müdahiller vekilinin yasak silahtan kurulan hükme yönelen temyiz talebinin CYUY.nın 317. maddesi gereğince reddine hükmediidi.
3- toplanan delilJer karar yerinde incelenip, sanıklar Metin, Ahmet ve Abdülbaki'nin suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliğini tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin sanıkların savunmalarının CYUY.nın 135, maddesine aykırı alındığına, delil teşkil etmeyeceğine, Ahmet ve Abdulbaki yönünden sübuta ve tahliye istemine, müdahiller vekilinin sanık Abdüibaki hakkında
TCY.nın 65/3. maddesinin uygulanmasının yerinde olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyem temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) "Sakim ve çağdışı bir ananenin dürtüsüyle, ,geçmişte öldürülen bir yakınının canına bedel sayarak, hiçbir kışkırtıcı davranışı bulunmayan masum bir kişiyi, salt yakınının katiline akraba oluşu nedeniyle kana-kan almak bilinciyle öldürmeyi görev sayan kangütme saikinin; öldürenin öldürülmesi hallerinde geçerliliğini yitireceğine" ilişkin süreklilik kazanan uygulama gözetilmeyerek, tasarlama için aranan; "öldürme kararını koşulsuz biçimde verme, makul süre geçmesine rağmen caymama ve belli bir hazırlıkla soğukkanlı biçimde eylemi icra etme" öğelerinin, konu olayda gerçekleşmesi nedeniyle, TCY.nın 450/4. maddesince hüküm tesisi yerine, sanıkların, Yasanın 450/10. maddesince cezalandırılarak suç vasfında yanılgıya düşülmesi,
b) Maktm Cüneyt'in, beş yıl kadar önce 4.6.1997 tarihinde, eşine tasallutta bulunmasının yarattığı ağır tahrik altında,sanıklardan Mehmet ile Ahmet'in kardeşi Abdulbaki'ninise yeğeni olan Lütfü'yü öldürmesi vakıasının, sanıklar yararına haksız kışkırtma sayılacağının ve fakat geçmişteki malum olayda öldürme eyleminin ağır tahrik altında işlenişi ve maktülün cezasını kısmen çekerek cezaevinden çıkmış oluşunun, tahrik düzeyini ağır seviyeden basite indirgeyeceğinin takdir ve değerlendirilmesiyle, sanıklar yararına, Yasanın 51/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
c) Maktül Cüneyt'i kurşunlayarak öldüren kişi olmasa da, eylem kararının diğer sanıklarla birlikte alınmasında hazır olan, maktülün cezaevinden çıktıktan sonra yerleştiği taşradaki adresini takip sonucu öğrenen, bu adresi diğerlerine bildirerek amoası Abdulbaki'nin arabasını kullanmak suretiyle diğer sanıkları Bursa'ya getiren, eylem sonrası yakalanmamak için önceden teminettiği sahte plakaları otomobilin gerçek plakalarının üstüne yerleştiren, olay mahalline vardığında maktülün çalıştığını bildiği mahalde otoyu durdurarak kardeşi Ahmet'in öldürücü atışları otodan isabetle yapmasını temin eden ve bilahare otoyu hızla sürerek diğerleriyle birlikte kaçan sanık Ahmet'in öldürme eylemini, etkin görev bölüşümü ile icra eylediğinin kabulüsonucu, TCY.nın 64/1. maddesince cezalandırılması yerine, iştirak düzeyinde yanılgı ile Yasanın 65/3. maddesince cezalandırılması,
d) Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren ve para cezalarının hesabında bin liranın küsurunun hesaba katılmayacağı ilkesini vazeden 4806 sayılıYasanın, TCY.nın 30/2. maddesinde gerçekleştirdiği değişiklik karşısında, sanık Metin'in 6136 sayılı Yasaya muhalefetiyle ilgili olarak, TCY.nın 2/2. maddesince yeniden hüküm tesisi zorunluluğunun doğması,
e) Suçta kullanılması nedeniyle zoralımı koşulları doğan 34 ... 212 plakalı otomobilin, olay tarihinden önce düzenlenmiş bir noter satım sözleşmesiyle fer'j fail Abdulbaki'ye satılıp satılmadığı araştırıtarak, satılmış olması halinde, TCY.nın 36/1. maddesince zoralımına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı ve müdahil vekili ile sanıklar müdafiinin temyizleri bu yönleriyle isabetli görülmekle ceza cins ve süresi itibariyle re'sende temyize tabi adam öldürme hükünıleri ile kabili temyiz yasak silah taşıma hükmünün tebliğnamedeki görüşe kısmen uygun kısmen farklı gerekçelerle (BOZULMASINA), 19.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.