 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/552
K: 2002/1655
T: 1.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAHAMMÜDEN ADAM ÖLDÜRMEK VE BU SUÇA AZMETTİRMEK
- ÖLÜM CEZALARI UYGULAMASI
İÇTİHAT ÖZETİ: 1-Suç örgütlerini yöneten ve yönetilen kişilerin "kişilik özellikleri" göz önüne alınarak, sanıklar Aydın ve Fevzi'nin kollukta sanık M.nin "yönetiminde ve onun azmettirmesi" sonucu maktulü öldürdüklerini söylemelerinin gerçekliğinin saptanması için, anlatımlarda sıralanan yerlerdeki "öldürme" olaylarıyla ilgili kamu davalarının saptanması, o eylemlerde M'nın suçlanıp suçlanmadığının, adının geçip geçmediğinin belirlenmesi Yargıtay denetimini sağlayacak açıklıkta belgelenip tüm kanıtların M. 'nin maktulün öldürülme-sindeki sorumluluğunun tartışılması;
2. a) Belli olan yasak silah suçuyla ilgili olarak 4616 sayılı Yasanın 1. maddesine göre karar verilmesi gerekir.
b) "Ölüm cezalarının" hukuki dayanağının kalmaması nedeniyle yasalardaki boşluk doldurulduktan sonra Yerel Mahkemece yeniden hüküm kurulması zorunluluğu vardır.
(2709 s. Anayasa m. 38)
(765 s. TCK. m. 450/4,2/2)
(4616 s. ŞSEK. m. 1)
Mahmut'u taammüden öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan mükerrir sanık Aydın ile işbu taammüdün adam öldürme suçuna feran iştirakten sanık Fevzi yapılan yargılamaları sonunda: Hükümlülüklerine adı geçen sanık Fevzi üzerine atılı diğer suçtan, sanık Menderes'in üzerine atılı suçtan beraatlerine ilişkin (Eyüp ikinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.2.2001 gün ve 146/57 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı ile sanıklar Aydın ve Fevzi taraflarından istenilmiş sanıklar duruşmada talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanıkların duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Aydın'ın taammüden adam öldürme, Fevzi'nin taammüden adam öldürmeye iştirak suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul ve kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre sanıklar Aydın ve Fevzi haklarında verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Fevzi müdafiinin sübuta, sanık Aydın yönünden suç vasfına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
1- Sanık Menderes yönünden;
Suç örgütlerinde yönetici olan ve sevk ve idaresindeki kişileri emir komuta üstünlüğüyle cürüm ikama sevk edebilen eşhasın, aleyhlerine kanıt bırakmadıkları ve haklarındaki cezai isnatlardan da kanıt yetersizliği gerekçesiyle kurtulabildikleri yargılama deneyimiyle bilindiği gibi, varlıklı kişilerin önce asılsız yere suçlanıp bilahare suçlamanın geri alınması karşılığı para ödemeye zorlanabildiği ve yaşam gerçeklerinde bulunduğundan;
Sanıklar Aydın ile Fevzi'nin kolluktaki ilk beyanlarında; sanık Menderes'in yönetimi altında, onun azmettirmesi sonucu maktulü öldürdüklerini ifade etmelerinin, samimiyet ve ciddiyet derecesinin saptanması yönünden, o isnatlarda sıralanan ve Adana ile İstanbul Bağcılarda vuku bulduğu belirtilen öldürme olaylarıyla ilgili kamu davalarının saptanması, ciddi ve düzeyli bir irdeleme ile o eylemlerde sanık Menderes'in suçlanıp suçlanmadığının veya adının geçip geçmediğinin belirlenmesi, bu belirlemelerin Yargıtay denetimini de sağlar açıklıkla belgelenip tüm kanıtların CYUY.nın 254. maddesince birlikte takdir olunarak maktul Mahmut'un öldürülmesinde sorumluluğu olup olmadığının ve varsa düzeyinin tartışılması gerekirken Aydın ve Fevzi'nin, suç aletleriyle,
aleyhlerine kanıt yokken kendiliklerinden teslim oluşunun, ancak örgütsel disiplinle olabileceği gözetilmeyerek, bu sanıkların, "Menderes'i gereksiz yere suçladıkları" biçimindeki sonradan geliştirildiği beyanlarına ve sanık Menderes'in inkara yönelik savunmasına itibarla beraat kararı verilmesi,
2- Sanıklar Aydın ve Fevzi yönünden;
a) Sanık Aydın'ın sübuta eren yasak silah suçuyla ilgili olarak, 4616 sayılı Yasanın 1. maddesince kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi yönünde karar verilmesi icap ettiğinin düşünülmemesi,
b) Sanıklar Aydın ve Fevzi hakkında tasarlayarak adam öldürme suçundan yapılan uygulamanın ölüm cezası ile başlatılması, 17 Ekim 2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve T.C. Anayasasının 38. maddesine; "savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez" hükmünü ekleyen 4709 sayılı Yasa ve TCY. 2/2. maddesi uyarınca TCK. 450. maddesince verilebilecek ölüm cezalarının hukuki dayanağının kalmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisince ceza yasalarında yapılacak uygulama ve değişimler çerçevesinde sanıkların öldürme suçlarıyla ilgili olarak yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasının zorunlu bulunması karşısında, irtibatlı hükümlerin yerel C.Savcısı ve sanıklar Aydın ile Fevzi müdafiinin temyizi sebebiyle BOZULMASINA, 1.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.