 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/3230
K: 2002/4138
T: 14.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÖLDÜRME KASTI OLMAKSIZIN YARALAMA SONUCU ÖLÜME NEDEN OLMA
- AĞIR KIŞKIRTMA
İÇTİHAT ÖZETİ: Ölenin saldırısı sonucu oluşan kavgada "bir tek" bıçak darbesinin kasık bölgesine yapılması nedeniyle "kastın yaralamaya yönelik" olarak kabulü doğrudur.
Ancak: a- Suç aletinin "bıçak olması", "darbenin ve yaranın" niteliğine göre TCY.nın 29/son madde gereği temel cezanın alt sınrnn üstünde belirlenmemesi;
b- Ölenin, geceleyin ön keserek tehditle istediği sanığın yanındaki bayanın direnmesi üzerine adiyen yaralanması, sonra da sanıkla kavgalaşıp onu dövmesi biçimdeki kışkırtmaların -alt düzeyde değerlendirilerek- TCY.nın 51/2. maddesinin uygulanmasını gerektireceğinin düşünülmemesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 452/1,51/1-2,29/son)
Öldürmek kastı olmaksızın müessir fiil neticesi Aslan'ın ölümüne sebebiyet vermekten sanık Ali'nin yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 31.1.2002 gün ve 204/26 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık ve müdahiller tarafından istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruş-malı, müdahillerin temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ali'nin suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği TCY.nın 452/1. maddesine uyar nitelikte tayin, savunması bozma kapsamı dışındaki bölüm itibariyle inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve duruşmalı incelemede müdafiinin nefis savunmasının varlığına, takdiri indirimden yararlandırmamanın yersizliğine, müdahil vekilinin eksik soruşturmaya, kesif gereğine, kasten öldürme halinin varlığına işaretle suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Maktulden kaynaklanan saldırı evresinde ve kavganın hareketliliği ortamında vurulan bıçak darbesinin tek oluşu ve vaki isabetin de kasık bölgesine yapılışı karşısında, deruni nitelikli kastın yaşam hakkına yönelik bulunduğu keyfiyeti tam bir açıklıkla ortaya çıkartılamamış ve bu itibarla kuşkudan sanığın yararlanacağı ilkesine itibar sonucu sanığın yaralama kastıyla hareket ettiği isabetle belirlenmiş ise de;
a) Kullanılan aletin bıçak olması ve darbenin sol inguinalde, femoralisi sephena mapnayı ve spur fisialisi keserek ölüm sonucunu yaratmış bulunması karşısında; TCY.nın 29/son madde ve fıkrasınca temel cezanın asgari had-din üstünde takdir ve tayin edilerek TCY.nın 452/1. maddesince suça vasıf verilmesi gerekirken oluş koşullarına uymayan bazı soyut gerekçelerle asgari hatten ceza tertibi,
b) Maktulden kaynaklanan ve gece vakti ön kesmek, sanığın yanındaki konsomatris bayanın kendisine bırakılmasını tehditle istemek, bayanın çıkışması ve direnmesi üzerine O'nu yedi gün iş ve güçten kalacak şekilde dövmek ve ardından da sanıkla kavgalaşıp onu adiyen darp etmek mahiyetinde tevali edip şiddet kazanan kışkırtmalar bütünlüğünün, TCY.nın 51/1. madde ve fıkrasındaki basit kışkırtma düzeyini aştığı, ancak, emsalleriyle karşılaştırıldığında, indirim düzeyi alt seviyelerde değerlendirilebilecek ağır kışkırtma seviyesine ulaştığı gözetilmeyerek TCY.nın 51/2. madde ve fıkrası yerine yazılı gerekçeyle 51/1. madde ve fıkrası kapsamında sayılmak suretiyle tahrikin derecesinde yanılgıya düşülmesi,
Yasaya aykırı ve müdahiller vekili ile sanık ve müdafiinin temyiz layihalarında ve sanık müdafiinin duruşmalı incelemede vaki temyiz açıklamaları bu yönleriyle isabetli görülmekle hükmün kısmen tebliğnamedeki görüş doğrultusunda kısmen farklı gerekçeyle BOZULMASINA, 14.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.