 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/197
K: 2002/1843
T: 14.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.2,33
743/m.415
4721/m.471
Gençağa Ç'yı kan gütme saikiyle öldürmeğe tam derecede teşebbüsten, Gönül Ö'i de hedefte hata neticesi kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanık Adil C'un yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.5.2001 gün ve 327/152 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık taraflarından istenilmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın Gençağa'yı öldürmeye teşebbüs Gönül'ü öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suçların vasfına, gerekçenin yetersizliğine, mağdur Gönül'e yönelik eylemin TCY.nın 79. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, Cumhuriyet Savcısının mağdur Gönül'e yönelik eylemde TCY.nın 79. maddesinin tatbiki gereğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak: 1-Kanuni mahcuriyet halinin hapislik süresince devam edeceğini düzenleyen 17 Şubat 1926 gün 743 sayılı Türk Medeni Kanunun 415/2. maddesindeki "muvakkaten veya şart ile serbest bırakılmış olan mahpus vesayet altında kalır" cümlesi; 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 22.11.2001 gün 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun gerekçesinde açıklandığı şekilde isabetli görülmeyerek yeni yasaya alınmamış olmakla ve bu suretle yürürlükten kalkan yasaya uyumlu iken sonraki yasaya aykırı düşen TCK. 33. maddesinin kanuni mahcuriyet halini "ceza müddeti" ile sınırlayan hükmünü "hapis halinin sona ermesine kadar" mahcuriyetti kanuniye halinde bulundurulacağı şeklinde zımnen tadil ettiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla sanık müdafiinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerekmekle 33. madde uygulaması konusunda yeniden hüküm kurma zorunluluğu doğurması,
2-Sanık hakkında mağdur Gençağa'ya yönelik eylem nedeniyle uygulamanın ölüm cezası ile başlatılması, 17 Ekim 2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve T.C. Anayasası'nın 38. maddesine; "savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez" hükmünü ekleyen 4709 Sayılı Yasa ve TCY. 2/2. maddesi uyarınca,
SONUÇ : TCK. 450. maddesince verilebilecek ölüm cezalarının hukuki dayanağının kalmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce ceza yasalarında yapılacak uyarlama ve değişimler çerçevesinde sanığın öldürmeye teşebbüs suçuyla ilgili olarak yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasının zorunlu bulunması karşısında, hükmün sanık müdafiinin temyizi sebebiyle BOZULMASINA 14.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.