 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/1450
K: 2002/2504
T: 12.6.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇU
· AĞIR KIŞKIRTMANIN DÜZEYİ
İÇTİHAT ÖZETİ: Uzun zamandan beri eşi mağdure ile arkadaşlık edip cinsel ilişkide bulunun maktulü bir çok kez bahçede gören, bu nedenle "utancından dışarı çıkamayan, mağdureyle bir çok kez kavga eden, dört çocuklu, çoban, yoksul ve çaresiz sanığın, olay günü çocuklarının yanında maktulü yine eşi mağdure ile elele ve konuşurken görüp eşinin yine maktul ile buluşacağından kuşkulanarak - gelip bıçakla maktulü öldürme eyleminde - sanığın kişisel özellikleri nedeniyle üst seviyeye çıkan ağır kışkırtmanın boyutunu dikkate alınarak TCY.nm 51/2. maddesi ile azami indirim yapılması gerekir.
(765. s. TCK. m. 448/1, 51/2)
Hüsnü'yü kasten öldürmekten, eşi Şerife'yi bıçakla yaralamaktan sanık Halil'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 18.10.2001 gün ve 80/192 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, kanuni ve takdiri cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve ağır tahrikteki indirim oranı dışında derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin TCK.nun 462. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın eşi mağdure ile maktulün uzunca bir süreden beri sanığın "herkesin diline düştüm, utancımdan dışarıya çıkamaz duruma geldim" tarzındaki ifadesine hak verdirecek şekilde pervasızca ev içinde, bahçede vesair yerlerde cinsel birleşmeleri de içeren ilişki içinde bulundukları, sanığın ve çocuklarının da bu hale vakıf oldukları, sanığın, maktul ve mağdureyi birden ziyade birlikte bahçede gördüğü, bunu fark eden maktulün kaçtığı, sanığın eşiyle bu yüzden defalarca kavga ve münakaşa ettiği ve nihayet olay günü çocukları da yanında bulunan mağdurenin yanına gelen maktulün mağdurenin elini tutarak oturup konuştukları sırada, eşinin maktul ile yine buluşacağından şüphelenerek gelen sanığın bu durumu görerek bıçakla maktulü öldürüp eşini yaraladığının oluş ve delillerden anlaşılması karşısında, sanığın o zamana kadar sabretmiş olmasının bu zinayı affetme, hoşgörme veya göz yumma olarak değerlendirilmesinin hata olacağı, mağdure ile müşterek 4 küçük çocuğu olan çobanlık yapan birinin iyiniyetli, yoksal ve çaresiz kişiliğinin yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiği cihetle her biri tek başına ağır tahrik teşkil eden, tevali ve teselsül suretiyle en üst seviyeye çıkan ağır tahrikin boyutu dikkate alınarak TCK.nün 51/2. maddesi ile azami indirim yapılması gerekirken sanığın geçmişte bu ilişkiyi bildiğinden ve kısmen göz yumduğundan bahisle 1/2 indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve vekilinin sair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 12.6.2002 gününde oybirliği ile. karar verildi.