 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/1313
K: 2002/2412
T: 10.6.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.2,65,450
2709/m.38
İşlemiş oldukları suçu gizlemek, delil ve emarelerini ortadan kaldırmaktan ve de kendilerini cezadan kurtarmak maksadıyla Nilgün K'ı öldürmekten, gasptan sanıklar Ümit Ş, Aytaç Ş. ile Celal T, Fatma A'nın zorla ırzına geçmekten adı geçen sanık Aytaç Şahin, işbu zorla ırza geçme suçuna fer'an iştirakten diğer adları geçen sanıklar Celal T. ile Ümit Ş, yalan beyanda bulunmaktan sanık Celal T'in yapılan yargılanmaları sonunda:Hükümlülüklerine ilişkin Muğla Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 3.10.2001 gün ve 535/396 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş sanık Aytaç Şahin duruşmada talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık Aytaç Ş. hakkında duruşmalı diğer sanıkların temyizleri veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Mağdure Fatma'nın hazırlıktaki ifadeleri değerlendirilerek ırza geçme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü isabetli bulunmuş tebliğnamedeki bozma isteğine iştirak edilmemiştir,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, sanık Aytaç için oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Celal T'in tüm suçlardan beraat etmesi gerektiğine, tesadüfen diğer sanıkların yanında bulunup bu sanıklarca tehdit edildiğine, sanık Ümit müdafiinin Fatma'ya gasp ve tecavüzden, Nilgün'e gasp, tecavüz ve öldürmeden beraat gerektiğine, gasp suçlarına TCK. 65/3. maddesinin uygulanmasına, Nilgüne eyleme TCK. 512/1. uygulanmasına, tüm suçlarda TCK. 59. maddenin uygulanmasına, sanık Aytaç müdafiinin duruşmalı incelemede tüm suçlardan beraat gerektiğine, gasp suçlarının oluşmadığına, öldürme suçunun vasfına, TCK. 59. maddenin tüm suçlarda uygulanmasına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak; 1- Maktüle Nilgün'ü tanıyan sanık Ümit'in önceden kiraladığı araca onu işyerine götürme teklifi ile itimat telkin ederek aldığı, daha sonra götürdükleri ıssız yerde yanındaki arkadaşı Aytaç'ın zorla ırza geçmesinden sonra, kendilerini ele vermemeleri için öldürülmesi ile biten olayın gelişmesindeki durumu itibariyle, sanık Ümit'in TCK. 65/son maddesi delaleti ile 450/9, sanık Celal'in ise TCK. 65/3. maddesi delaleti ile 450/9. maddeleri ile cezalandırılmaları gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanıklar hakkında uygulamanın ölüm cezası ile başlatılması, 17 Ekim 2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve T.C. Anayasası'nın 38. maddesine; "savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez" hükmünü ekleyen 4709 Sayılı Yasa ve TCY. 2/2. maddesi uyarınca TCK. 450. maddesince verilebilecek ölüm cezalarının hukuki dayanağının kalmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce ceza yasalarında yapılacak uyarlama ve değişimler çerçevesinde sanıkların öldürme suçuyla ilgili olarak yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasının zorunlu bulunması karşısında,
SONUÇ : Diğer suçlardan verilen cezalar için içtima hükümleri nedeniyle sanıklar haklarındaki kısmen re'sen de temyize tabi olan hükümlerin sanık Celal, sanık Ümit müdafii ve sanık Aytaç müdafiinin duruşmalı incelemedeki temyizi sebebiyle BOZULMASINA 10.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.