 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/127
K: 2002/1873
T: 15.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.51,59,77,450
2709/m.38
4616/m.1
6136/m.1
Abdulvahap K'nu kan gütme saikiyle öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Oktay G'nun yapılan yargılanması sonunda: müebbet ağır hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin Niğde Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.6.2001 gün ve 25/136 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR :
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Oktay G'nun suçlarının sübutu kabul kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin TCK.nun 448. maddesinin tatbik edilmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak; a ) 19.9.1987 tarihinde sanığın babasının maktul Abdulvahap ve Ünal tarafından öldürüldüğü ve faillerinin TCK.nun 448, 463. maddeleriyle hükümlülüklerine karar verildiği, sanık Ünal'ın bu olay nedeniyle 11.9.1993 tarihinde sanığın kardeşi Barış ve amcası Başar tarafından öldürülmesinden sonra önceki olayın faili olan Abdulvahap'ın da bu nedenle tasarlanarak sanık Oktay tarafından öldürülmüş olduğu, dosya içeriği delil ve oluştan anlaşılmıştır.
Yerleşmiş uygulamalara göre kan gütme saikinin kabul edilebilmesi için kan gütme saikine başkaca bir saikin eklenmemesi öldürme fiilinin münhasıran kan gütme saikiyle işlenmesi gerekir.Oysa sanık; babasını öldüren maktulü babasının öldürülmesinden duyduğu elem ve öfkenin etkisi altında öldürmüştür. Bu halde münhasıran kan gütme saikinden bahsedilemez. Aradan 11 yılın geçmesi, ilk olayın failinin cezasını çekip çıkması tahrik halini bertaraf etmeyip derecesini etkileyecek bir neden oluşturabilir. Bu nedenle sanığın basit tahrik altında kalarak ve tasarlayarak öldürmekten TCK.nun 450/4, 51/1, 59. maddeleriyle tecziyesi yerine yazılı şekilde kan gütme saikiyle öldürmekten hüküm kurulması,
b ) 6136 sayılı Yasaya aykırılıktan açılan kamu davasında; suçun işlendiği tarih ve fiilin kanunda öngörülen azami sınırı itibariyle 4616 sayılı Yasanın 1. maddesi 4. bendi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi gerektiği halde hükme bağlanıp bundan sonra TCK.nun 77/2. maddesi uyarıca tenziline karar verilmesi, kanuna aykırı,
c ) Kabule ve uygulamaya göre de; hükmünden sonra yürürlüğe giren 4709 sayılı kanun ile Anayasanın 38. maddesine eklenen fıkra uyarınca ölüm cezası kalkıp, temel cezayı gerektiren yaptırımın idam ile başlayıp, TCK.nunda yapılacak yeni uyarlamalar karşısında yeniden mahallinde hüküm kurulması zorunluluğu bozmayı gerektirmekle;
SONUÇ : Sanık müdafiinin duruşmalı incelemede temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA 15.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.