 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2002/1035
K: 2002/2202
T: 29.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· KEFALET AKÇESİ
· GERİ VERİLMESİ
· TCY.NIN 33. MADDESİNİN UYGULANMASI
İÇTİHAT ÖZETİ: l- Salıverilirken kefalet akçesi yatıran, yasal uyarı yapılan ve sonradan "duruşmadan vareste tutulma" kararı verilen sanığın dosyası "görevsizlik karan" ile gönderildiği Ağır Ceza Mahkemesi'nde anılan kararın aksine bir karar yoksa "duruşmalara katılmama hakkı" devam ettiğinden CYY.nın 122. maddesine göre "kefalet akçesinin geri verilmesine" karar verilmesi;
2- TCY.nın 33. maddesi uygulanırken "TCY.nın 33. maddesince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına, uygulamada TMY.nın 471. maddesi hükmünün gözetilmesine" biçiminde yazılması gerekir.
(765 s. TCK. m. 33)
(1412S.CMUK. m. 121,122)
Mehmet'i kasten öldürmeğe tam derece teşebbüsten sanık Mithat L...'nin yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Malatya Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.5.2001 gün ve 148/177 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Sanık Mithat L...'nin adam öldürmeye tam kalkışmak suçu hükmüne hasren yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mithat L...'nin mağdur Mehmet'e yönelik adam öldürmeye tam teşebbüs suçunun sütubu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Mithat L... müdafiinin suç vasfına, tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Ancak;
a)Kefalet akçesinin irad kaydı yönünden;
Yaralama tavsifiyle Asliye Ceza Mahkemesince yürütülen yargılamada yüzmilyon lira karşılığı tahliye edilen ve "duruşmalara mazeretsiz olarak gelmediği takdirde kefalet akçesinin hazineye irat kaydedileceği" ihtaratına muhatap tutulan sanığın, aynı mahkemenin müteakip oturumlarından birinde "duruşmadan vareste tutulma" kararı almasına, Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine kamu davasının intikal ettirildiği Ağır Ceza Mahkemesinde işbu vareste tutulma kararının geçerliliğini sona erdiren yeni bir kararın da verilmemiş bulunmasına binaen; ağır ceza yargılamasının bazı oturumlarına katılmamış olma halinin "mazeretsiz katılmama" statüsünde bulunmadığı açık iken, CYUY.nın 122. maddesi kapsamında kefaletin iadesine karar verilmesi gerekirken, nihai hükümle birlikte kefalet akçesinin hazineye irat kaydına hükmedilmek suretiyle yasanın 121. maddesine aykırı davranılması,
b)TCY.nın 33. maddesinin uygulanması koşulları yönünden;
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 471. maddesiyle TCY.nın 33. maddesinde gerçekleştirildiği kabul edilen zımni değişiklik gözetilerek "ceza süresi içinde yasal kısıtlılık altında bulundurulması" yerine, ağır hapis nedeniyle infaz kurumunda geçirilecek sürenin sonunda kısıtlılık halinin kendiliğinden ortadan kalkmasına olanak sağlamak üzere, "TCY.nın 33. maddesince yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına, uygulamada TMY.nın 471. maddesi hükmünün gözetilmesine" tarzında yerel mahkemece yeniden hüküm kurulması zorunluluğunun doğması,
Bozmayı gerektirmek ve sanık müdafiinin temyizi bu yönleriyle isabetli görülmekle hükmün tebliğnamedeki onama düşüncesine kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 29.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.