 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2001/861
K: 2001/655
T: 21.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ADAM ÖLDÜRMEK
- BİRDEN ZİYADE KİŞİYİ ÖLDÜRMEK
- SANIK YARARINA KAZANILMIŞ HAK
Karar Özeti: Sanık hakkında iki kişiyi aynı kasıt altında öldürmek suçundan TCK'nun 450/5, 51/2, 59. maddeleri uyarınca verilen 20 yıl ağır hapis cezasına ilişkin ilk hükmün, maktullerin yalnızca birinden müdahil olan kişinin aleyhe temyizi üzerine, her iki maktulü farklı kasıtlar altında öldürmekten karar verilmesi gereğine işaretle bozulduğu, hükmün diğer maktul yönünden aleyhe temyiz edilmediği anlaşıldığına ve her iki maktulü kapsar tarzda verilen ceza süresi, aleyhe temyiz edilmeyen maktulle ilgili olarak sonradan kurulan hüküm bakımından sanık yararına kazanılmış hak oluşturacağına göre; aleyhe temyiz bulunmayan maktule yönelik eylemden kurulan ilk hükümde tekerrürden dolayı yapılan artırma sonucu kazanılmış ceza süresi olan 20 yıl ağır hapis cezasını aşacak şekilde sanığa fazla ceza tayini kanuna aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 448, 450/5, 51/2, 59)
Fatih ile Lütfi'yi kasten ayrı ayrı öldürmekten mükerrir sanık Kadir'in bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.7.2000 gün ve 543/257 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık ile müdahil taraflarından istenilmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın maktuller Fatih ve Lütfi'ye yönelik suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, maktul Fatih'de tahrike her iki maktulde takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde düzeltme dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Kadir müdafiinin; her iki suç bakımından vasfa, maktul Lütfi'ye yönelik eylemde tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine ilişen, maktul Fatih'den müdahil Samet'in; bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle maktuller Fatih ve Lütfi'yi aynı kasıt altında öldürmekten TCK.nun 450/5, 51/2, 59. maddeleri uyarınca verilen 20 yıl ağır hapis cezasına ilişkin ilk hükmün, maktul Fatih'den müdahil Samet tarafından aleyhe temyiz edilmesi üzerine, her iki maktulü farklı kasıtlar altında öldürmekten karar verilmesi gereğine işaretle bozulduğu, anılan hükmün diğer maktul Lütfi yönünden aleyhe temyiz edilmediği, TCK.nun 450/5. maddesinin TCK.nun 448. maddesinde tarif edilen öldürme suçunun aynı kasıt altında birden ziyade kimseler aleyhine işlenmesi halini düzenlemiş olduğu ve suçtan zarar görenlerin ancak kendilerine zarar veren suç veya suçlarla sınırlı olarak kamu davasına katılmalarının mümkün bulunduğu, hususları birlikte değerlendirildiğinde, maktul Fatih'e yönelik eylemden zarar gördüğü için bu suçtan dolayı kamu davasına katılarak sınırlı müdahillik sıfatını alan Samet'in yaptığı temyizin sadece müdahil olduğu suç yönünden aleyhe sonuç doğurabileceği, zarar görmediği maktul Lütfi'ye yönelik eylemle ilgili suçtan aleyhe olacak bir sonucun doğmasına neden olamayacağı ve bu gibi durumlarla her iki maktulü kapsar tarzda verilen ceza süresinin, aleyhe temyiz edilmeyen maktulle ilgili olarak sonradan kurulan hüküm bakımından sanık yararına kazanılmış hakkı oluşturacağı ve uygulamanın bu esaslar dahilinde yapılması gerektiği gözetilmeyerek, maktul Lütfi'ye yönelik eylemden kurulan ilk hükümde aleyhe temyiz bulunmadığı halde tekerrürden dolayı yapılan artırma sonucu kazanılmış ceza süresi olan 20 yıl ağır hapis cezasını aşacak şekilde sanığa fazla ceza tayini kanuna aykırı ve hükmün bozulmasını gerektirmekte ise de, bu hususun yargılama yapılmadan düzeltilmesi CMUK.nun 322. maddesi uyarınca mümkün görüldüğünden maktul Lütfi'ye yönelik eylemden kurulan hükümdeki ceza süresinin kazanılmış hak olan 20 yıl ağır hapis cezasına indirilmek ve her iki maktul için tayin edilen cezalar 26 yıl 16 ay ağır hapis cezası olarak içtima ettirilmek suretiyle düzeltilen kısmen resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 4616 sayılı Kanunun infaz sırasında nazara alınmasına, 21.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.