 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2001/3844
K: 2001/4405
T: 29.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ETKİLİ EYLEM SONUCU ÖLÜME NEDEN OLMA
- HAFİF KIŞKIRTMA
Karar Özeti: l- Görevli olarak gittiği yerde araçları denetlemek üzere durdurdukları sırada, ölenin içinde bulunduğu aracın "dur!" emrine uymayıp hızla uzaklaşması nedeniyle araca doğru resmi silahıyla ateş ederek otodaki maktüleyi öldüren "jandarma erinin" cezası yalnız TCY.nın 251, maddesi ile artırılmalıdır.
2- Olaya ölen neden olmamış ise de bindiği otonun sürücüsünün "dur" uyarısına uymayıp kaçması TCY.nın 51/1 maddesinin uygulanmasını gerektirir.
(765 s. TCK. m. 452/1,251,281)
Öldürmek kastı olmaksızın müessir fiil sonucu Seherin ölümüne sebebiyet vermekten sanık Murat'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Zonguldak ikinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 8.2.2001 gün ve 132/13 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ite müdahiller tarafından istenilmiş; sanık duruşmada talep etmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı müdahillerin temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar teshil edildi.
1- Müdahil Salih, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulunduğundan vekilinin vaki temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir,
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kastı aşan adam öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede TCK.nun 49 ve 50. maddelerinin uygulanması gerektiğine, TCK. 281, maddenin koşullarının bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın Jandarma Komutanlığında görevli er olarak bir öldürme olayının firari failini yakalamak için görev mahalline intikal ettirilen kuvvet içerisinde gelen araçları kontrol için durdurdukları sırada maktulün de içinde bulunduğu aracın dur emrine uymayıp hızla uzaklaşması nedeniyle araca doğru hamili resmi silahıyla ateş ederek araçta yolcu olarak bulunan maktüleyi vurarak öldürdüğü oluş ve delillerden anlaşılmış; mahkemesince de değerlendirme bu yönde yapılmış bulunmakla,
a) Sanık hakkında TCK. 281, maddesi yerine 251. maddesi tatbik edilmelidir.
Şöyleki;
TCK.nun 251. maddesi "Bir memur vazife esnasında bir kimse aleyhine bir cürüm işlerse, kanunda yazılı olmayan hallerde o cürme kanunen terettüp eden ceza üçte birden yarısına kadar artırılır" şeklinde olup 281. maddesi ise "Bir kimse cürüm işlemek için haiz olduğu memuriyetine ait kuvvet ve vasıtaları kullandığı takdirde eğer kanun esasen memuriyet sıfatını nazarı itibare almamış ise irtikap olunan cürüm için tayin olunacak ceza altına birden üçte bire kadar tezyit olunur" şeklindedir. İncelenen olayda 281. maddenin uygulanması şartları (sanığın, cürmü memuriyet sebebiyle kendisine verilen silahı kullanmakla) mevcutsa da bunu kapsamına alacak şekilde öncelikle görevinin ifası sırasında (yani vazife esnasında) işlendiğinden, TCK.nün 251. maddesi de uygulanabilirlik arzetmektedir; ancak; 281. madde "...eğer kanun esasen memuriyet sıfatını nazarı itibare almamış ise..." sözcükleriyle 251. maddeyi dışarıda bırakmış ve incelediğimiz olayda olduğu gibi her iki maddenin uygulanabilirliği durumunda 251. maddeye öncelik tanımıştır.
TCK. 251, maddesi müstakilen ceza tayin eden bir madde olmayıp, memurun ifa ettiği vazife dolayısıyla olmayarak, memurun mücerret vazifesi sırasında suç işlemesi halinde belirlenecek cezanın muayyen bir nisbet dahilinde artırılacağını gösterdiği ve bu takdirde resmi görevi suistimali bahse konu olamıyacağı 27.6.1955 gün, 20/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığına göre işlenen cürmün vazifeden dolayı veya vazife ile ilgili olması şartı aranmayacaktır.
Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatları karşısında sanık jandarma eri görevi sırasında yüklenen suçu işlediğinden öncelikle ve yalnızca TCK. 251.maddesiyle cezasından artırım yapılmalıdır. Buna aykırı uygulama bozmayı gerektirmektedir,
b) Yine; olayda hernekadar maktule sebebiyet vermemiş ise de bindiği aracın sürücüsünün dur ihtarına uymayıp olay yerinden kaçması sanık yararına TCK.51/1. maddesinin tatbikini gerektirecek haksız bir davranıştır. Zira sanık; araç sürücüsüne karşı muhtemel kasıtla fiili işlerken maktülenin ölümüne neden olmuştur, şu halde bu yönüyle de bozulmalıdır.
Sonuç :Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı müdahiller ve sanık vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün her iki sebepten dolayı kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 29.11.2001 gününde oybirliği ile. karar verildi.