 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2001/1323
K: 2001/1019
T:21.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- CEZALARIN İNFAZI
- 3713 VE 4616 SAYILI KANUNLARIN UYGULANMA ALANI
Karar Özeti: 1- infaz edilmesi gereken ağır hapis cezasına uygulanma olanağı bulunan 3713 ve 4616 sayılı Kanunların infaza ilişkin hükümleri ayrı ayrı tatbik edildiğinde, her ikisinin de aynı sonucu doğurduğu anlaşılmakla, yürürlük tarihi itibariyle sonra olan 4616 sayılı Kanunun infaza ilişkin hükümleri uygulanmalı ve cezanın çektirilmesi de bu kanuna göre yapılmalıdır.
2-Hükümlünün infazı gereken 4.4.1978 tarihindeki suçu, daha önce şartla tahliyeden veya af yasasından istifade ettikten sonra işlemiş olmadığı anlaşıldığına göre; maddi olayda 4616 sayılı Kanunun 1. maddesinin 6. bendinin uygulama yeri bulunmamaktadır.
(765 s. TCK. m. 2/2)
(4616 s. ŞSEK. m. 1/6)
Faili gayri muayyen şekilde kasten adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarından, (Malatya Ağır Ceza Mahkemesi)nin 12.6.1993 gün ve 1998/159-1991/98 sayılı kararı ile TCK. 448, 463, 59/2, 448, 62, 463, 59/2, 74. maddeleri uyarınca neticelen 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına hükümlü Behçet'in işbu cezasının infazı sırasında yürürlüğe giren 4616 sayılı Kanun uyarınca şartla tahliye talebinin reddine ilişkin, Malatya Ağır Ceza Mahkemesinin 16.1.2001 gün ve 2001/23 mut. sayılı karara vaki itirazın reddine dair mercii Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.1.2001 gün ve 2001/bila mut. sayılı kararı tetkik olundu.
4616 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca "Tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından veya toplam hükümlülük sürelerinden on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi veya hükümlülük süreleri dolmuş olanlar iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal, toplam cezaları on yıldan fazla olanlar ise tabi oldukları infaz hükümlerine göre fazla cezalarını çektikten sonra, şartla salıverilirler" hükmü karşısında suç tarihine göre tabi olduğu infaz hükümleri uyarınca 3713 sayılı Kanun gereğince 1/5 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi uyarınca Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.1.2001 gün ve 2001/bila mut. sayılı kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 7.2.2001 gün ve 04899 sayılı yazılı emirlerine müsteniden dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından 19.2.2001 gün ve 2001/18769 nolu tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
647, 3713 ve 4616 sayılı Kanunlar, cezaların çektirilmesinde uygulanacak oranlara ilişkin hükümlere farklı infaz rejimleri getirmekte ve bu Kanunların uygulanma sınırlarını ise suç tarihleri ve aranan diğer koşulların varlığı tayin etmektedir.
Cezaların infazına ilişkin temel hükümleri ayrıntıları ile düzenleyen 647 sayılı Kanunun tatbikinde devamlılık esas olmasına karşın, 3713 ve 4616 sayılı Kanunlarda infaza ilişkin sınırlı düzenlemeyi içeren hükümler, çıkartılış amaçları ve mahiyetleri itibariyle, belli bir zaman diliminden sonra kendiliğinden uygulanma olanağı sınırlanacak olan düzenlemelerdir. Bu nedenle, 4616 sayılı Kanunda ifade edilen "tabi oldukları infaz hükümleri..." sözcüklerinden temel düzenlemeyi içeren 647 sayılı Kanunla ilgili infaz hükümleri anlaşılmalıdır.
Diğer taraftan, bu yasaların infaz oranlarına ilişkin aynı konudaki hükümlerinin çektirilmesi gereken bir mahkumiyette birlikte tatbik edilmeleri yönünden açık hüküm bulunmadığı gibi, 647 sayılı Kanunun Ek. 2. maddesinin tatbik edilmemesine işaret edilmek suretiyle, anılan Kanunlardan sadece birinin uygulanması gerektiği de bir ölçüde vurgulanmaktadır. Aksi taktirde, bu kanunlarla birlikte aynı hükme 647 sayılı Kanunun indirimle ilgili infaza ilişkin hükümlerinin de ayrıca uygulanması gibi bir anlayış doğar ki, bu ne kanunların çıkartılış amacına ve nede kanun koyucunun iradesine uygun düşer.
Bu açıklamalar karşısında, 3713 ve 4616 sayılı Kanunların infazla ilgili hükümlerinin uygulanma alanına giren ceza mahkumiyetlerinin çektirilmesinde, TCK. 2/2. maddesi uyarınca lehe sonuç doğuran kanun tesbit edilip buna ilişkin infaz hükümleri tatbik edilmekle yetinilerek infazın gerçekleştirilmesi ve bunun için de öncelikle ve sırası ile cezaevinde fiilen geçirilmesi gereken süre infaz sonrası oluşan hukuki durum gibi,... sonuçlar dikkate alınarak lehe sonuç doğuran kanunun belirlenmesi, belirlenememesi halinde ise, yürürlük tarihi sonra olan kanun tatbik edilerek infaz işleminin yapılması gerekmektedir.
Maddi olaydaki soruna bu açıdan bakıldığında, infaz edilmesi gereken 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına uygulanma olanağı bulunan 3713 ve 4616 sayılı Kanunların infaza ilişkin hükümleri ayrı ayrı tatbik edildiğinde, her ikisi de aynı sonucu doğurduğu için yürürlük tarihi itibari ile sonra olan 4616 sayılı Kanunun infaza ilişkin hükümleri uygulanacak ve cezanın çektirilmesi de bu kanuna göre yapılacaktır.
Yazılı emirle ilgili bir diğer hususta,
4616 sayılı Kanunun 1. maddesinin 6. bendindeki "daha önce şartla salıverilme hükümlerinden yararlandığı halde yeniden suç işleyerek hüküm giyenler ile daha önce çıkarılmış bir aftan yararlananlar.." şeklindeki düzenlemenin redde gerekçe yapılmasıdır. Oysa, hükümlü Behçet'in infaza konu edilen mahkumiyeti ile ilgili suç 4.4.1978 tarihinde işlenmiş ve bu tarihten önce hükümlünün şartla salıverilmeden veya af yasasından yararlandığına ilişkin dosya içinde herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi, karar gerekçesinden de böyle bir belgeye dayanılarak 4616 sayılı Kanunun tatbik edilme istemi reddedilmemiştir. Yani hükümlü daha önce şartla tahliyeden veya af yasasından istifade ettikten sonra infazı gereken 4.4.1978 tarihindeki suçu işlememiştir. Dolayısı ile, maddi olayda 4616 sayılı Kanunun 1. maddesinin 6. bendinin tatbik yeri de bu bakımından bulunmamaktadır.
Bu itibarla;
4.4.1978 tarihinde işlenen suçlardan dolayı infazı gereken toplam 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasının, 4616 sayılı Kanun uyarınca infaz edilmesine yönelik istemin reddine ilişkin karara vaki itirazın, aynı gerekçe ile reddine dair 19.1.2001 tarih ve 2001/bila sayılı Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararına karşı yazılı emre dayanan tebliğname içeriği değişik gerekçe ile yerinde görülüp kabul edilerek, anılan hükmün CMUK.nun 343. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), yürürlük tarihi itibari ile 4616 sayılı Kanunun infaza ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle cezanın çektirilme-sine, müteakip işlemlerin rnahalince yerine getirilmesine, 21.3.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.