 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 2001/1093
K: 2001/482
T: 13.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YERİNE GETİRMEDE YASA UYGULAMASI
Karar Özeti: 3713 ve 4616 sayılı Yasaların birlikte uygulanmaları yönünde açık hüküm bulunmadığı gibi, 647 sayılı Yasanın Ek 2. maddesinin uygulanmaması öngörülmek suretiyle anılan yasalardan sadece birinin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır,
TCY. nın 2/2. maddesi uyarınca anılan yasaların uygulama alanına giren ceza hükümlülüklerinin çektirilmesinde hangisi "hükümlü lehine sonuç verecekse" o yasanın yerine getirmeye ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir.
(765 s. TCK. m. 2)
(3713 s. TMK.)
(4616 s. ŞSEK.)
(647 S. CİK. Ek m. 2)
Kasten adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan (Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nin 2.6.1999 gün ve 1992/282 esas, 1999/167 sayılı kararıyla 16 yıl ağır hapis cezasına hükümlü Necati'nin cezasının infazı sırasında 3.1.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4616 sayılı Kanun uyarınca şartla tahliye talebinin anılan Kanun gereğince 10 yıllık indirimden faydalanacağı ancak bakiye cezasının 1/2 oranında indirim yapılacağına dair Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesince verilen 3.1.2001 gün ve 2001/8 Mut. sayılı karara vaki itirazın reddine ilişkin merci (Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi)nin 9.1.2001 gün ve 2000/25 sayılı kararı incelendi.
Hükümlünün şartla tahliyesine konu cezasından, 4616 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca 10 yıllık indirim yapıldıktan sonra kalan cezasının da tabi olduğu infaz hükümlerine göre hesaplanması ve suç tarihinin 9.2.1991 olması ve 3713 sayılı Kanun kapsamında bulunması nedeniyle de 1/5 oranında indirimden yararlanması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı olduğu şekilde reddine karar ittihazında isabet görülmemiş olduğundan bahisle CMUK. nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 29.1.2001 gün ve 3421 sayılı yazılı emirlerine müsteniden dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından 7.2.2001 gün ve 2001/14317 nolu tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
3713 ve 4616 sayılı Kanunlar,cezaların çektirilmesinde uygulanacak oranlara ilişkin hükümlere farklı infaz rejimleri getirmekte ve bu Kanunların uygulanma sınırlarını ise suç tarihleri tayin etmektedir.
Cezaların infazına ilişkin temel hükümleri ayrıntıları ile düzenleyen 647 sayılı Kanunun tatbikinde devamlılık esas olmasına karşın, 3713 ve 4616 sayılı Kanunlar çıkartılış amaçları ve mahiyetleri itibariyle belli bir zaman diliminden sonra kendiliğinden uygulanma olanağı kalmayacak olan kanunlardır. Soruna bu açıdan bakıldığında, 4616 sayılı Kanunda ifade edilen "tabi oldukları infaz hükümleri..." sözcüklerinden temel düzenlemeyi içeren 647 sayılı Kanunun infaza ilişkin hükümlerinin anlaşılması gerekmektedir.
Diğer taraftan aynı konuyu düzenleyen bu yasaların birlikte tatbik edilmeleri yönünde açık konuyu düzenleyen bu yasaların birlikte tatbik edilmeleri yönünde açık hüküm bulunmadığı gibi, 647 sayılı Kanunun Ek. 2. maddesinin tatbik edilmemesine işaret edilmek suretiyle anılan kanunlardan sadece birinin uygulanması gerektiği de bir ölçüde vurgulanmaktadır.
TCK. nun 2/2. maddesi uyarınca 3713 ve 4616 sayılı Kanunların uygulama alanına giren ceza mahkumiyetlerinin çektirilmesinde, hangisi hükümlü lehine sonuç verecekse o yasanın infaza ilişkin hükümlerinin tatbik edilmesi, hem kanunun amacına ve hem de kanun koyucunun iradesine uygun olacaktır.
Bu itibarla,
Yazılı emre konu edilen, 9.2'.1991 tarihinde işlenen suçtan dolayı infazı gereken 16 yıl ağır hapis cezasında en lehe sonuç verenin 4616 sayılı Kanun olması nedeni ile bu yasa uyarınca infazın yerine getirilmesine ilişkin hükümde yasaya aykırılık görülmediğinden yazılı emir isteminin (REDDİNE), 13.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.