 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E : 2000/299
Karar no: 2000/888
Tarih: 4.4.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
UZUV TATİLİ
ÖLDÜRMEYE KALKIŞMA
TEKERRÜR
FER'İ CEZA MİKTARI
DAVAYA KATILMA
ÖZET : 1- Öldürücü tüfek ve iradi yöneltme ile yakından görüp hedef seçerek yapılan tek atışın mağdurun göbeğinden isabetle hayati tehlike Oluştuğu, tıbbi olanaklarla yaşama döndürüldüğü olayda başka atış ve eski husumet olmaması açığa çıkan öldürme kastını kaldıramayacağından eylem TCY. nın 448, 62. maddelere uyan suçu oluşturur.
2- Sanığın, olay öncesinde tüfeğiyle olay yerinde ailenin tümünü küfürle kışkırtması ve olaya neden olmasına karşın hakkında TCY nın 51/1. maddesinin uygulanması;
3- Geçmiş sabıkanın infaz günü araştırılarak TCY nın 81/2. maddesinin uygulanma yeri olup olmadığının tartışılmaması;
4- Kabule göre; üç ila beş yıl arası ağır hapis cezasına "üç yıl süreyle kamu hizmetlerinden yasaklama "fer'i cezası uygulanmaması;
5- Davaya katılıp temsil olunan mağdurdan başka eşinin davaya katılamayacağı ve vekiline ücret takdir edilemeyeceğinin düşünülmemesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 448, 62, 51/1, 456/3, 31, 81/2)
Cevdet'i uzuv tatili niteliğinde yaralamaktan sanık Turgut'un yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne ilişkin (Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.10.1999 gün ve 28/122 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Turgut'un suçunun sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin; sübuta ve ağır tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Suç vasfı yönünden;
Öldürücü etkiye sahip tüfekle, iradi tevcih yaparak ve tevcih iradesini etkileyen bir dış oluşumun tesirinde kalmadan, birkaç metrelik yakın mesafeden, görüp hedef seçerek yapılan tek atışın, mağdur müdahil Cevdet'e göbekten isabetle hayati tehlike oluşturur düzeyde yaraladığı, ameliyata alınan Cevdet'in kolesistektomi ve kolestomi sonucu uzuv tatiline maruz kalarak yaşama döndürülebildiği, oluş ve kabulden anlaşılmakla, başkaca atış yapılmamasının veya geçmişte önemli bir husumetleri olmamasının eylemle açığa çıkan öldürme kastını reddetmeye etkili olamayacağı gözetilmeden, TCY. nın 448,62. maddelerince mahkumiyeti ve 31/1. maddenin uygulanması yerine suç vasfında yanılgı ile 456/3, 457/1, 31/2. maddelerince hüküm kurulması,
2- Haksız kışkırtma yönünden;
Olay öncesinde, mağdur müdahil Cevdet'in yeğeni Özgür'e karşı tehlikeli tarzda otosunu kullanması, ardından köye vardığında da tüfekle olay yerine gelip ailenin tümünü küfürle tahrik etmesi gibi, kendisinin neden olduğu kışkırtıcı davranışlar karşısında sanığın tahrik hükümlerinden yararlandırılmaması gerekirken; olayda gerçekleşmeyen bir kuşkunun varlığına ve kimin hakareti başlattığının belirsiz olduğuna işaretle Yasanın 51/1. maddesinden yararlandırılması.
3- Tekerrür uygulaması yönünden;
Sanığın hapisten dönüştürülerek saptanan ağır para cezasına ilişkin geçmiş sabıkasının infaz tarihi araştırılarak TCY. nın 81/2. maddesinin tatbik yeri olup olmadığının tartışmasız bırakılması,
4- Uygulamaya göre;
30.6.1995 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak, 3 ila 5 yıl arası ağır hapis cezasına üç yıl süreyle kamu hizmetlerinden yasaklama fer'i cezasının tatbiki gereğine uyulmaması,
5- Reşit olup müdahil olarak bizzat kamu davasında da temsil olunan mağdur Cevdet'in yanısıra eşi olan Akbilek'in de müdahil sıfatıyla kamu davasına katılamayacağının ve kendisi yararına, vekille temsil olunduğundan bahisle ücreti vekalete hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık Turgut müdafiinin temyizine hasren bozmayı gerektirmekle ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakka riayet koşuluyla sanık Turgut hakkındaki hükmün kısmen tebliğnamedeki görüş doğrultusunda (BOZULMASINA), 4.4.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.