 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/3262
Karar No: 1998/3834
Tarih: 8.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KASTEN ADAM OLDÜRME
YASAL SAVUNMA İLE YARALAMA
AGIR KIŞKIRTMA
KARAR ÖZETİ: 1-a) Sanık Zehra'ya daha önce defalarca cinsel tacizde "bulunan, olay günü alkollü olarak onun evine gelerek onunla cinsel ilişki kurmak için ısrar eden, evi terk etmeyip zorla ırza yönelik tecavüzünü sürdüren maktulü tüfekle iki yerinden yaralayan sanık Zehra hakkında TCY.nın 49/2. maddesinin;
b) Evine geldiğinde gayri resmi eşi sanık Zehra ile mücadele ederken -yaralı olması nedeniyle etkisiz halde- bulduğu maktulü ağır kışkırt;na ile bıçakla öldüren sanık Mustafa hakkında TCYnın 448, 51/2 maddelerinin uygulanması gerekir.
2-Kabule göre; sanıkların eylemlerinin niteliğine göre yargılama giderlerinden zincirleme olarak sorumlu tutulmaları yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 448, 51/2; 456/1,49/2)
Mustafa'yı kasten öldürmekten sanık (M.A.), işbu ölümle biten kavgada maktule el uzatmaktan sanık Zehra'nın yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin (Ünye Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.5.1998 gün ve 74/48 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar ve müdahil taraflarından istenilmiş sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğ name ile Dairemize gönderilmekle; sanık (M.A.) hakkında duruşmalı diğer sanığın ve müdahilin temyizleri veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık (M.A.)'nın öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık (M.A.) müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde eksik incelemeye, keşif yapılması gerektiğine, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğuna, TCK.nun 49, 50, 452/1. maddelerinin uygulanması gerektiğine, sanık Zehra yönünden bir sebebe dayanmayan, müdahil vekilinin her iki sanık hakkında TCK.nun 450/4. maddesinin uygulanması gerektiğine, sair sebeplere yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık (M.A.) ile resmen evli olmayan sanık Zehra'ya değişik günlerde cinsel tacizde bulunan maktulün, olay günü Zehra'nın yalnız olduğu sırada evi içine alkollü vaziyette girerek onunla cinsel ilişki kurmak istediği, kabul etmeyip direnmesi üzerine de ona sarılıp elbisesinin yırtılmasına neden olduğu, zorla tecavüz edilmeyi önlemek için sanık Zehra'nın maktulle ilişkiye gireceğini beyan ederek onu kısmen sakinleştirdiği maktulün ısrarla evi terk etmeyip her an zorla ırza yönelik tecavüzünü sürdürebilecek konumda iken, sanık Zehra'nın bir fırsatını bularak av tüfeği ile maktule iki el ateş edip, 15 gün iş ve güçten kalacak şekilde iki yerinden yaraladığı, işten dönen ve maktulün ev içinde olduğundan habersiz olan sanık (M.A.)'nın silah sesleri üzerine içeriye girdiğinde maktulle, sanık Zehra'yı mücadele ederken gördüğü, maktulün kollarından sarmak suretiyle tuttuğu bu sırada Zehra'nın odayı terk edip dışarıya çıktığı maktulle baş başa kalan sanık (M.A.)'nın maktulden gelen ağır ve haksız davranışın etkisi ile Zehra'nın odayı terk etmesi ve aldığı yara sonucu saldırısı son bulan ve etkisiz halde bulunan maktule oda içinden temin ettiği bıçakla birden çok vurarak otopsi ve Adli Tıp İhtisas Kurulu raporlarında belirtildiği şekilde öldürdüğü, her iki sanığın tutarlı ve birbirleriyle ve de maddi delillerle tereddütsüz uyumluluk gösteren savunmalarından anlaşılmakla;
a) Sanık Zehra'nın evde yalnızken maktulden gelen ırzına yönelik ve derhal durdurulması gereken saldırıyı önlemek için ona ateş ettiğinin kabulü ile TCK.nun 49/2. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği,
b) Sanık (M.A.)'nın ise saldırısı son bulan maktule kapıldığı ağır ve haksız tahrikin etkisi ile bıçakla vurup onu öldürdüğü ve eylemin TCK.nun 448,51/2. maddelerine uyduğu gözetilmeden,
Olaydan yaklaşık sekiz gün sonra ifadeleri alınan makdülün eşi ve kiracısı konumundaki tanığın başkaca delille doğrulanmayan, kendi içlerinde bile uyumluluk göstermeyen beyanları ile tahmine davalı düşünceler esas alınıp hükme gerekçe yapılmak ve maddi delillerle tam uyumluluk gösteren savunmalar dışlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Kabule göre de;
Sanıkların sorumlu tutuldukları eylemin nitelikleri dikkate alınmadan mahkeme masraflarından müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi;
Kanuna aykırı; sanık (M.A.) müdafiinin duruşmalı inceleme sırasında, her iki sanık yönünden ise temyiz dilekçesinde ileri sürülen itirazlar bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 8.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.