 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1997/3092
K. 1997/3316
T. 16.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BIÇAKLA ADAM ÖLDÜRMEYE KALKIŞMAK
BIÇAKLA YARALAMAK
KEFALET PARASININ GERİ VERİLMESİ
KARAR ÖZETİ :1- Elindeki bıçakla mağduru ikisi basit, birisi taraksa nüfuz eden üç bıçak darbesiyle yaralarken sanığın elinden bıçağın alınmış olması,
a) Kastın şiddetlendiğini kabule yeterli öğeler taşımaması,
b) Bıçak alınmamış olsaydı öldürücü darbelerin tekrarlanacağı yönündeki kabulü haklı göstermemesi,
c) Kuşkunun sanık lehine yorumlanması gerektiğinden hakkında TCK.nun 456/2, 457/1, 51/1 ve 59. maddelerinin uygulanması gerekir. Olayda öldürmeye tam kalkışma suçunun öğeleri yoktur.
2- Önceden nakdi kefaletle serbest bırakılan sanığın hükümle tutuklanması halinde, kefalet akçesinin iadesi hususunda karar verilmesi gerekir.
(765 s. TCK. m. 448, 62, 456/2, 457/1, 51/1, 59)
(1412 s. CMUK. m. 121, 349)
Hüseyin'i kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanık Erkan'ın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin, (Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 6.5.1997 gün ve 83/29 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen kabul ve kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında başkaca isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık vekilinin, eksik incelemeye, savunma hakkının kısıtlandığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Ancak;
1- Sanık Erkan'ın, mağdur müdahil Hüseyin'i yaraladığı esnada bıçağın Hüseyin tarafından alınmasıyla oluşan mani sebep sonucu eylemini sürdüremediği yorumuyla fiiline, "öldürmeye tam kalkışmak" vasfı verilecek mahkumiyet hükmü tesis olunmuş ise de;
Bıçak kendi elinde iken, sanığın mağdura üç darbe vurabilme olanağını bulduğu, bunlardan üçüncü interkostal aralıktan isabet eden tek darbenin toraksa nüfuz ettiği, sol kol dorsale ve sol arkus kestaruma vurulan iki adetinin ise sadece basit yaralamalar oluşturduğu, yaralarla ilgili bu tesbitin; sanıktaki kastın giderek şiddetlendiğini kabule yeterli öğeleri taşımadığı, her ne kadar mağdur, sanığın bıçağını almış ise de, bu halin; "bıçak alınamamış olsaydı öldürücü darbelerin mutlaka tekrarlanacağı" yönündeki bir kabulü haklı gösteremeyeceği ortadayken, şüphenin sanık yararına yorumlanmasıyla TCY.nın 456/2, 457/1, 51/1 ve 59. maddeleri uygulamasıyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ve yorumlarla öldürmeye tam kalkışma vasıflandırmasıyla hüküm kurulması,
2- Hazırlık soruşturmasında 20.000.000.- lira nakti kefalet karşılığında serbest bırakılan sanığın hükümle tutuklandığı anlaşılmakla, kefalet akçesinin iadesi hususunda karar verilmemesi,
Yöntem ve yasaya aykırı ve sanık müdafiinin temyizi isabetli görülmekle hükmün tebliğnameye aykırı olarak (BOZULMASINA), 16.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.