 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1997/235
K. 1997/1079
T. 7.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ADAM ÖLDÜRMEYE KALKIŞMAK
TOPLULUK İÇİNDE BİRDEN FAZLA ATEŞ ETMEK
KARAR ÖZETİ : Sanığın kalabalık kahvede tabancası ile ateş edip, Mehmet'i öldürdükten sonra hedef alıp dizinden vurduğu Nail'in, Musa'yı siper etmesiyle Musa'ya da ateş edip, üç yerinden vurduğu; Mustafa ve Osman'a da ateş ederek yaraladığı olayda; a) Nail'e karşı eyleminden ötürü TCK.nun 448/62. maddesiyle,
b)Musa'ya karşı eyleminden ötürü de yenilenen kasıtla 52. madde delaletiyle 448/62;
c)Mağdurlar Mustafa ve Osman'a karşı eyleminde de, topluluk içinde birçok kişinin yaralanacağını bilerek, birden fazla ateş etmesi sonucuna katlanarak her bir mağdura karşı silahla yaralamadan ayrı ayrı cezalandırılması gerekir.
(765 s. TCK. m. 448, 62, 456, 457)
Mehmet'i kasten öldürmekten, Naili kasten öldürmeğe tam derecede teşebbüsten ve kavgada korkutmak maksadıyla silah boşaltmaktan sanık Mesut'un işbu ölümle biten kavgaya katılmaktan ve maktüle el uzatmaktan ve de kavganın hudusuna sebebi asli olmaktan mükerrir sanık Musa ile izinsiz silah taşımaktan adı geçen sanık Mesut ile diğer sanık Mehmet Ali'ni yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin, (Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 4.10.1996 gün ve 88/157 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş, sanık Mesut duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık Mesut hakkında duruşmalı, diğer sanıkların temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Olay gecesi alkollü olarak, mağdur müdahil Nail'in kahvesine Musa, Osman, Mesut ve Mehmet Ali'nin sarhoş olarak geldikleri, maktülün masasına oturan sanık Musa'nın, maktül Mehmet'e hakaret ederek olayı başlattığı, kavgaya dönüşen olayda, sanık Mesut'un ruhsatsız tabancası ile önce maktüle ateş edip onu vurduğu daha sonra Nadir'i hedef alıp onu diz kapağına yakın yerden vurduğu Nail'e karşı yaptığı atışın devam etmesi üzerine, Nail'in kendisine siper ettiği Musayı da kendi arkadaşı olmasına rağmen üç yerinden vurduğu, bu arada yaptığı atışlarla Mustafa'yı ve (O.M.)'yi de vurduğu anlaşılmış ve mahkeme de dosya içeriğine uygun olarak bu şekilde kabul etmiştir. Bu oluş içinde sanık Mesut'un, mağdur Nail'e karşı eyleminden ötürü 448-62. maddesi ile Musa'ya karşı eyleminden ötürüde yenilenen kasıtla TCK.nun 52. madde delaletiyle 448-62 mağdurlar Mustafa ve Osman'ı karşı eyleminde de topluluk içinde birçok kişinin yaralanacağını bilerek birden fazla ateş etmesi sonucuna katlanarak her bir mağdura karşı silahla yaralamadan ayrı ayrı cezalandırılması gerekirken TCK.nun 79-52. madde uygulanarak ceza verilmesi aleyhine temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1– Tevsii tahkikat ve mahkeme masrafları hususundaki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2– 20.2.1995 tarihli oturumda tanık Musa vekiline TCK.nun 82. maddesi için ek savunma hakkı verildiği sanığın 4 ayrı suçtan verilen cezalarının TCK.nun 77/1-2 maddelerine içtima yapıldığına göre bir isabetsizlik bulunmamış tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, sanıklar Mehmet Ali ve Musa'nın suçları ile sanık Mesut hakkında maktüle ve mağdur Nail'e karşı eylem için oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklardan Mesut'un duruşmalı incelemede öldürme suçundan usulüne uygun dava açılmadığına, suç vasfına, tahrik bulunduğuna, sanık Musa için sübuta, suç vasfına, tahrik bulunduğuna, sanık Mehmet Ali için bir sebebe dayanmıyan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kısmen resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (ONANMASINA), 7.4.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.