 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/693
Karar No : 1996/896
Tarih : 20.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Zaruretin teyin ettiği hududu tecavüz etmek suretiyle Ahmet Güneykaya'yı kasten öldürmekten sanık Erkan Kurtuluş'un yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (ANKARA) 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.1.1995 gün ve 128/216 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; Kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR :
1- Sanık vekilinin süresinden sonra talep ettiği duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine,
2- Dosya münderecatına, sanığın aşamalardaki ifadelerine ve tanık Necati Kutlucan'ın hazırlıktaki ifadesine göre mahkemenin takdiri yerinde bulunmuş, tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık vekillerinin; suç sübutuna, TCK.nun 49. maddesinin uygulanması gerektiğine, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
3- Ancak;
Sanık hakkında TCK.nun 50. maddesinin son fıkrası uyarınca 20. madde uygulanırken hapis cezasında uygulanan 59. maddenin uygulanmaması yasaya aykırı olup, sanık vekilinin temyizi nedeniyle hükmün bu noktadan tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
1- Öldürme cürmü, TCK.nun 50. maddesi koşullarınca işlendiğinde, faile tertip olunacak ağır hapis hapse çevrilmekte, kamu hizmetlerinden daimi yasaklama gereken ahvalde süreli yasaklamaya hükmedilmektedir. Süreli yasaklamanın 20. madde mucbince yapılacağı ve üç aydan üç yıla kadar bir sürenin takdiren belirleneceği tartışma dışıdır.
"Daimi yasaklama"nın hangi haller için düşünüldüğü hususu Yasa'nın 31/1. maddesinde açıklanmış ve beş yıldan fazla ağır hapis cezasının hükme bağlanması koşuluyla sınırlandırılmıştır.
Yasa koyucu, öldürme fiilini nefis savunmasında ya da görevini icrada aşırılığa kaçarak 50. madde koşullarında icra eden kişiyi, korumakta, cezalarını birer kademe hafifleterek ağır hapsi hapse çevirmekte, kamu hizmetlerinden daimi yasaklamayı ise süreli yasaklamaya çekerek yumuşatmaktadır.
Aynı yasa koyucu, 461 veya 462. madde koşullarında öldürme fiilini yapanlara ise daha yumuşak bir tavırla yaklaşmakta, ağır hapis cezalarını hapse çevirmekle yetinmekte, kamu hizmetlerinden yasaklamayı öngörmemektedir.
TCK.nun 50. maddesi, daimi yasaklamayı süreliye çevirip beş yılı aşkın hapse mahkum olanlara uygulanmasını ve 20. maddeye göre üç aydan üç yıla kadar bir sürenin belirlenmesini önerirken, 91/2. maddesinde zikredilen ve ceza süreleri üç ila beş yıl arasında olmak üzere hükme bağlanan faillere fer'i ceza önermemektedir. Çünkü bu süre DAİMİ YASAKLILIĞI DEĞİL SÜRELİ YASAKLILIĞI GEREKTİRMEKTE, 50. maddenin 31/1. maddesine yaptığı yollama itibariyle, dönüşümlü fer'i cezayı olanaklı kılan alvalin dışında kalmaktadır.
Belli ki yasa koyucu, 461 ve 462. maddeleri vazederken öngördüğü yumuşatıcı iradesini kullanmakta, 50. madde koşulunda beş ila üç yıl arası ceza alan katil suçlusunu, fer'i nitelikli süreli yasaktan azade tutmaktadır.
SUÇ VE CEZANIN YASADA AÇIK İFADESİNİ BULMASI ZORUNLUDUR.
"KANUNULİK" olarak ifade edilen bu kural, ceza yargısının temelidir.
Yorum ve kıyas ile ceza üretmenin hukuki zeminde mantığı yoktur.
Kanımca 50. madde; duraksamaya mahal bırakmayacak açıklıkla vazedilmiş ve sonuç cezası beş yılı aşkın olup 31/1. madde uygulansa ve cezası ağır hapiste kalsaydı kamu hizmetlerinden daimi yasaklanacak olan katil suçlusunun yasağını süreliye çevirmeyi öngörmüş, ceza süresi 31/2. maddeye göre süreli yasank gerektirenler için bir fer'i ceza getirmemiştir.
2- Kamu hizmetlerinden yasaklama fer'i cezasının, TCK.nun 81. maddesi uyarınca mahkumiyetin doğal sonucu olarak doğrudan uygulandığı ahval ile 50. maddenin yollaması neticesi dolaylı olarak uygulanmış olduğu durumlarda; yeni bir indirime tabi tutulmasını ve bu indirimin 59. madde ile sınırlandırılarak önerilmesini isabetli bulmamaktayım.