 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1996/464
K. 1996/1519
T. 24.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİLAHLA YARALAMAYA AZMETTİRME
AZMETTİRİLEN SANIĞIN ANLAŞMA SINIRINI AŞARAK
ADAM ÖLDÜRME SUÇUNU İŞLEMESİ
KARAR ÖZETİ: Sanığı müessir fiilde bulunmaya azmettiren kimse, objektif sorumluluk esaslarına göre müessir filin tüm sonuçlarından azmettiren sanık gibi sorumludur.
Verilen silahla öldürülenin yaralanması için, azmettirilen sanık anlaşma sınırını aşarak kasten adam öldürme suçunu işlemişse, TCY.nın 448 (449 veya 450), müessir fiilde bulunmaya azmettiren kişinin de 64/2, 452. maddeleri gereğince cezalandırılmaları yasaya uygundur.
(765 s. TCK. m. 64/2, 448, 449, 450, 452, 456, 458)
İsmail'i kasten öldürmekten sanık Lütfi, adı geçen maktül İsmail'i yaralamaya asil faili azmettirmekten sanık Selahattin ve izinsiz silah taşımaktan adları geçen sanıklar Lütfi ile Selahattin'in yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin, (Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 18.10.1995 gün ve 126/210 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanıklar ile silahtan maada kısmı müdahil taraflarından istenilmiş, sanık Lütfi duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık Lütfi hakkında duruşmalı, diğer sanıkla müdahilin temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, sanık Lütfi'nin oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Lütfi veki1mm duruşmalı incelemede suç vasfına, tahrik bulunduğuna, vesaireye, müdahil vekilinin suçun taammüden işlendiğine ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle öldürme yönünden resen de temyize tabi bulunan sanık Lütfi hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA).
2- Sanık Selahattin hakkındaki sair temyiz itirazlarına gelince:
Ceza Yasamıza göre, bir kişiye karşı müessir fiilde bulunan sanığın, illiyet bağı kurulabildiği takdirde ölüm sonucunun husule gelmesi dahil (TCK. m. 452), objektif sorumluluk esaslarına göre müessir fiilin tüm sonuçlarından sorumlu tutulması gerekmektedir. Sanığı müessir fiilde bulunmaya azmettiren kimse de, aynı şekilde sorumludur (TCK. m. 64/2).
Sanığın müessir fiilde bulunmaya azmettirdiği kimse, anlaşma hududunu aşarak adam öldürmeye teşebbüs veya kasten adam öldürme suçlarını işlediği takdirde; pek çok olayda adam öldürme sonucu müessir fiilde bulunma neticesi gerçekleştiğinin azmettiren kimse tarafından da bilinmesi, yasa koyucunun yukarıda açıklandığı şekilde, müessir fiillerde kastın aşılmasını TCK.nun 458 ve 452. maddeleriyle özel müeyyideye tabi tutması da nazara alındığında, (müessir fiilde bulunmaya azmettiren kişi öldürmeye teşebbüs suçunu işlediğinde TCK.nun 448 (449 veya 450), 62; azmettiren kişi ise, mağdur hakkında 456. maddenin 3. fıkrası ile); müessir fiilde bulunmaya azmettirilen kişi kasten adam öldürme suçunu işlemişse, TCK.nun 448 (449 veya 450), müessir fiilde bulunmaya azmettiren kişinin de 452. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği halde, adam öldürme suçundan hakkında verilen mahkumiyet hükmü onanan sanık Lütfi'yi öldürülen İsmail'e silah vererek ve silahla vurması için müessir fiilde bulunmaya azmettiren sanık Selahattin'in TCK.nun 64/2, 452. maddesi ile cezalandırılması gerekirken, TCK. nun 64/2, 456/4, 457/1, 59. maddelerinin uygulanması suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, sanık Selahattin hakkındaki hükmün, tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde (BOZULMASINA), 24.4.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.