 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1996/3237
K. 1996/3930
T. 9.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİLAHLA ÖLDÜRMEYE TAM TEŞEBBÜS
SUÇUN BİR GÜN ARAYLA İKİ KEZ İŞLENMESİ
KARAR ÖZETİ : Kız kardeşi maktuleyi kaçıranlar arasında bulunan mağduru, geceleyin ateş edip vurarak öldürmeye tam teşebbüste bulunan; ölmediğini öğrenip, ertesi günü mağdurun yatmakta olduğu hastane odasında bu kez de göğsünden vuran sanığın her iki eylemi; ayrı ayrı suç oluşturup, ayrı ayrı ceza verilmesi gerekirken, TCK.nun 80. maddesinin uygulanması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 448, 62, 80)
Kız kardeşi Yasemin'i öldürmekten, Mehmet'i de kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Hüseyin'in yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin, (Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 13.5.1996 gün ve 427/122 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ile sanık taraflarından istenilmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerinin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık vekilinin mağdura karşı eylemde öldürme kastı bulunmadığına, olay sırasında cezai ehliyetini kaybettiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Sanığın, kız kardeşi olan maktuleyi kaçıranlar arasında bulunan mağdur Mehmet'i, 21.10.1995 günü saat 21-22 sıralarında ateş edip vurarak öldürmeye tam teşebbüste bulunduğu, o gün ölmediğini öğrenerek ertesi gün yaralının bulunduğu hastanede yattığı odada yeniden ateş ederek, bu defa da göğsünden vurduğu, sanığın her iki eylemi ayrı ayrı suçu oluşturduğundan, ayrı ayrı ceza verilmesi gerekirken Haziran 1929 tarih, 26/10 sayılı Tevhidi İçtihada göre "eşhas aleyhine işlenen suçlarda bir cürüm kastının vücudu iddia edilemez" hükmü de nazara alınarak, sanığın mağdura karşı her iki eyleminden ayrı ayrı TCK.nun 448, 62, 51/2. maddeleri uygulanarak ceza verilmesi gerekirken, TCK.nun 80. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı olup, C. Savcısının temyizi nedeniyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 9.12.1996 günü oybirliği ile karar verildi.