 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/2797
Karar No : 1996/3395
Tarih : 23.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Şahin Kargın'ı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Emine Er'in yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne ilişkin (ankara) 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.4.1995 gün ve 261/67 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; Duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın adam öldürme ve yasak silah taşıma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması, inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında başkaca isabetsizlik görülmemiş ise de;
Beş çocuk annesi olan sanık Emine'nin 1974 doğumlu olup, Üniversite öğrencisi bulunan kızı Rahşan Nur'un maktül Şahin ile rızaya dayalı ilişki kurduğu, bu ilişkinin süreklilik kazandığı, evlenme vadiyle 1994 yılında Rahşan Nur'un kızlığını bozmasına rağmen maktülün Rahşan Nur ile resmen evlenmediği, durumun çevrede duyulması üzerine sanığın maktüle ricada bulunarak kızını nikahlamasını istediği, ancak maktülün bu makul isteği benmisemediği, bu futursuz halini zaman içinde geliştirerek zaman zaman silahını göstererek sanığı korkutmaya yönelik tavırlar sergilediği, olay gecesi de bu konuyu görüşmek üzere kızına telefon ettirerek evine çağırttığı maktüle, kızıyla artık evlenmesi gerektiğini, toplumda dolaşamaz duruma düştüğünü söylediği, ancak maktülün; aksi sübuta ermemekle geçerli sayılan savunmaya göre; "kızın sadece benim karım mı, zaten isterik, sen de orospusun kızında orospu" demesi karşısında ölen oğlundan kalan tabanca ile maktülü vurarak öldürdüğü, dosya içeriğiyle anlaşılmak ve mahkemece de bu şeklinde kabul edilmekle;
Yaşanılan toplumun değer yargılarından ve namus kavramına verdiği değerden hareketle, maktülden kaynaklanan ve süreklilik arzederek şidet kazanan bu haksız hareketlerin kül halinde ağır tahrik halini oluşturduğunun kabulü ile yasanın 51/2. maddesinin uygluanması zorunlu olduğu halde, tahrik düzeyinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık müdafiinin duruşmalı incelemede de tekrarladığı temyiz nedenleri bu yönüyle isabetli görülmekle ceza süresi itibariyle adam öldürme yönünden re'sen de incelemeye tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki görüş benimsenerek (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.