 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas no : 1995/2970
Karar no : 1995/3645
Tarih : 11.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Ahmet Aydın'ı kasten öldürmekten sanık Fethi Fethi'nin yapılan yargılaması sonunda; Hükümlülüğüne ve diğer sanıklar Ali Aydın, Güngör Özdemir ile Vedat Aydın'ın üzerlerine atılı müsnet suçlardan beraatlerine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 25.04.1995 gün ve 109/60 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sank tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemizce gönderilmekle, Duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1- Sanık Fethi Fethi'nin kendisine karşı haklarında dava açılan sanıklar Ali ve Vedat Aydın ile Güngör Özdemir haklarında bu davalara müdahil olarak katılmadığından bu sanıklar hakkındaki temyiz isteğinin reddine,
2- Oluşa ve kabule göre;
Sanık Fethi'nin sunuculuğunu yaptığı "Radyo Türk Dünyası" isimli radyonun Düzce ilçe merkezinde Cevat Şahin sokakta beş katlı bir binanın sonuncu katında yayın yaptığı, oyal gecesi binanın sair katlarındaki iş yerleri kapandığından apartmanda sanıktan başka kişi kalmadığı, olaydan kısa bir süre önce arkadaşı Sadullah'ı uğurlamak için zemin kata inen sanığın apartman kapısını kapattıktan sonra beşinci kattaki radyo evine dönüp daire kapısını da kapatarak yayını sürdürdüğü, ancak önceki yayın evresinde okunmasını istediği bir şarkının yayına konulmayışına kızan maktül Ahmet'in aldığı alkolün de etkisiyle saldırganlaşarak gece yarısını geçen bir zamanda yanına kardeşleri Ali ve Vedat'ı ve arkadaşı Güngör'ü de alıp önce apartman cümle kapısının camını kırarak açtığı, birlikte beşinci kata çıkıp sanık Fethi'nin işyeri kapısına yüklendikleri, vaki saldırıları polise telefon ederek engellemeye kalkışan sanığın telefonun maşgul olması ve yeter zamanı da kalmaması karşısında odadaki kağıt açma bıçağını alarak kapıya yöneldiği, saldırganların kapıya yüklenip kilidi kırarak açılan kapıdan girmeleri üzerine kapıldığı ciddi korku karşısında saldırının hangi düzeye ulaşacağının belirsizliği altında savunma içgüdüsü ile matülü göğsünden yaraladığı ve öldürdüğü anlaşılmakla;
maktülün davranışının TCK.'nın 461/1. madde ve fıkrasının 2. bendinde tanımı yapılan "kapı kırarak ve içinde ikamet edenin emniyeti şahsiyetlerince aklen varit endişe ve havfi ciddi yaratarak gece vakti binaya girmek" niteliğinde olduğunu kabul zarureti bulunduğundan ve bu oluşum tablosu karşısında binanın ilçe merkezinde kain olmasının gece yarısından ve insandan hali koşullarda gelişen saldırıyı hafifletir sayılamayacağından,y sanık Fethi'nin fiilinde aşırılıktan da söz edilemeyeceğinden yasanın 4561/1. maddede ve fıkrası uyarınca ceza tertibine yer olmadığına ve beraatine karar verilmesi zorunluluk arz ettiği halde, yazılı gerekçe ile ağır tahrik uygulaması ile ceza tertibi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden ve sanık müdafiinin duruşmalı incelemede vaki temyiz itirazları isabetli görülmekle;
a- Tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak hükmün (BOZULMASINA)
b- Bozma gerekçesi gözetilerek sanığın BİHAKKIN TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse telle salıvermesinin kemini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, oybirliği ile karar verildi.