 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1995/2694
K. 1995/3420
T. 23.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ: Hakimin reddi istemi konusunda merciince bir inceleme yapılarak karar verilmelidir.
CMUK. nun 26/2. maddesi; "red olunan hakim, red talebinin haklı olduğunu tasdik ederse, red hakkında karar verilemez" hükmünü içeriyorsa da, varlığı kabul edilen sebebin reddi gerektirip gerektirmeyeceği ayrı bir konudur.
Sanık tarafından, Ağır Ceza Mahkemesi kurulunu oluşturan tüm hakimlerin, red sebebi konusunda bir delile dayanmaksızın red edildiği, istemi inceleyen başkan ve bir üye hakimin reddi kabul ederek davaya bakmaktan çekindikleri anlaşılmakla, Ağır Ceza Mahkemesini teşkil edecek yeni heyetin merciince oluşturulması gerekir.
Diğer üye hakimin görüşü alınmadan ve sonucuna göre merciinden karar alınması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi yasaya aykırıdır.
(1412 s. CMUK. m. 23-29/a)
(S.Y.)'yi kasten öldürmekten sanık Süleyman'ın, yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin, (Manisa Ağır Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 29.3.1995 gün, 18/73 sayılı hüküm resen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık taraflarından da istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan, dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık hakkında duruşmalı, C. Savcısının temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
İncelenen dosyada, 23.2.1995 tarihli dilekçe ile sanığın ağır ceza mahkemesi başkan ve üyelerinin "tarafsızlıklarından şüpheye düştüğü" gerekçesi ile reddettiği, bu red isteminin, red olunan mahkeme başkanı sicil numaralı (N.T.) ile sicil numaralı üye hakim (M.D.) tarafından incelenerek, reddi talep olunan diğer üye hakim sicil numaralı (K.K.)nın izinli olması nedeniyle bu incelemeye iştirak ettirilmediği belirtilerek, 28.2.1995 günlü evrak üzerinde verilen ara kararı ile "herne kadar. sanığın iddia ettiği red sebebi varit görülmemiş ise de, evvelce sanığın soruşturmanın genişletilmesine dair taleplerinin kısmen reddedilmiş olmasının sanıkta kuşku yarattığı gerekçesiyle CMUK.nun 26/2. maddesi uyarınca sanığın red isteminin kabul edilerek davadan çekildikleri, bunun üzerine Manisa Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanının 7.3.1995 günlü yazısı ile Manisa hakimlerinden oluşturulan yeni bir ağır ceza kurulunca davaya devamla inceleme konusu kararını verdiği görülmüştür.
Hakimin reddi isteği üzerine meselenin hali için takip edilecek usuli işlemler, CMUK.nun 23-29/a maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerin bir kül halinde yorumlanması gerekmektedir. CMUK.nun 26/2. maddesi; "her ne kadar red olunan hakim, red talebinin haklı olduğunu tasdik ederse, red hakkında karar verilemez" hükmünü ihtiva etmekte ise de anılan maddenin dayanağını oluşturan mehaz Alman Ceza Usul Kanununda "red sebebinin varlığının kabul edileceği" açıklanmıştır. Varlığı kabul edilen sebebin reddi gerektirip gerektirmeyeceği ayrı bir konudur. Hakimin reddi, doktrin ve uygulamada ceza davası içinde tali bir dava hüviyeti taşıdığından, red isteği üzerine her davada olduğu gibi öncelikle "kabul edilebilirlik sorununun çözümlenmesi gerekir. Bu itibarla, CMUK.nun 23-25. maddelerinde öngörülen red talebinin zamanında yapılıp yapılmadığı ve red sebebinin veya inandırıcı delilinin gösterilip gösterilmediği bu anlamda red isteminin haklı olup olmadığı konusunda CMUK.nun 26 ve 29. maddeleri gereğince merciince bir inceleme yapılarak karar verilmesi, kanunun emir hükmü gereğidir.
Bu itibarla, sanığın mahkeme heyetini reddi ve buna ilişkin işlemlere hasren yapılan incelemede;
A- Sanık Süleyman'ın, 23.2.1995 günlü dilekçesinde Ağır Ceza Mahkemesi kurulunu oluşturan tüm hakimleri red ederken, hakimlerin tarafsızlıklarını şüpheye düşüren sebepler konusunda müşahhas bir delile dayanmamış olduğu, red istemini inceleyen mahkeme başkanı (N.T.) ile üye hakim (M.D.) tarafından da kabul edildiği ve sanığın red dilekçesinde herhangi bir delile dayanılmadığı anlaşıldığı halde, usulüne göre reddedilmediği halde, mahkeme başkanı ve üye hakim (M.D.)'nin reddi kabul ederek, davaya bakmaktan çekinmesi üzerine yetkili hakimleri gösteren liste merciine gönderilerek, ağır ceza mahkemesini teşkil edecek heyetin merciinde oluşturulması gerekirken, bu kanuni lazımeye riayet olunmadan Adalet Komisyonunca oluşturulan yeni bir ağır ceza kurulunca davaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
B- Sanık Süleyman'ın dilekçesinde, ağır ceza kurulunu oluşturan tüm hakimleri red ettiğini bildirdiği halde, red olunan üye hakim (K.K.)'nın red talebi konusunda görüş6 alınmadan ve sonucuna göre merciinden karar alınması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi,
Usule aykırı ve duruşmalı inceleme sanığın ve vekilinin ve C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair cihetleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle resen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.