 |
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
Esas no : 1995/10167
Karar no : 95/11322
Tarih : 30.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik neticesi ölüme sebebiyet vermekten sanık Recep B...'in yapılan yargılaması sonunda: Mahkumiyetine dair (KARACABEY) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 27.1.1995 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 11.10.1995 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Mağdur Emine B...'un yaralanması ile ilgili olarak sanık hakkında Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 3.7.1992 gün ve 1991/138 esas, 1992/223 karar sayılı ilamı ile tayin olunan 6 ay hapis ve 80.000 lira ağır para cezasının infazından sonra, Emine B...'un bu defa aynı olay nedeniyle öldüğünün kabulü sonucu TCK'nun 455/1. maddesi ile hükmolunan 2 yıl 2 ay hapis ve 40.000 lira ağır para cezasından önceki infaz edilen cezanın mahsubunda bir isabetsizlik bulunmadığı, hukuken, kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı anlaşıldığı cihetle Yargıtay C.G.K.nün 2.3.1981 gün ve 9-333/72 sayılı kararında da benimsendiği şekilde tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak;
Sanığın 10.10.1990 tarihinde yanında Emine Bodur olduğu halde otomobiliyle seyir halinde iken, vasıtanın kayıp takla atması sonunda Emine Bodur"un (Torakol 6 vertebrasının kırılmasına ve alt ekstremitelerde aktif hareket, olmayacak şekilde yaralanmasına) neden olduğu, bu olay nedeni ile mağdurun 12.6.1994 tarihinde öldüğü ve otopsi raporuna göre ölümün "Torakol 6 vertebra kırığı ile trafik kazasına bağlı genel beden travması sonucu meydana gelen omirilik zedelenmesiyle aktif halden pasif hale geçmesi sonucunda oluşan promoni dekibitüs ülserlerine bağlı olduğu ve kişinin ödümü ile trafik olayı arasında illiyet bağı" olduğu belirtilmiş olmakla beraber 10.10.1990 tarihinde meydana gelen trafik olayı ile bu olaydan 4 seneye yakın bir süre sonra 12.6.1994 tarihinde meydana gelen ölüm arasında illiyet bağının olup olmadığının ve kesin ölüm sebebinin, edene ait tüm tıbbi belgeler ve ölü muayene ve otopsi zabtı, Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kuruluna gönderilerek tesbiti sonucunda sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.