Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1994/4288
K. 1995/159
T. 30.1.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ŞÜPHE HALİNİN SANIK LEHİNE
   YORUMLANMASI
TEKERRÜR NEDENİYLE ARTIRMADA ÖLÇÜ OLAN CEZA
 
KARAR ÖZETİ: Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun raporunda, maktulün başında mevcut iki adet yaradan ikisinin düşme ya da düşürülme ile olamayacağı, sert ve kült bir cismin travmasına maruz kaldığı , kafa içi kanama ve ölümü yapmasının kesin olmadığı, otopsi yapılmadığından göğüs ve karın organlarında travmatikdeğişim ve iç kanamanın olup olmadığı hakkında tıbbi kanaat beyan edilemeyeceği ancak ölmeden birkaç saat önce müessir fiile maruz kaldığına ve olayı takiben birkaç saatte ölüm meydana geldiğine göre müessir fil ile ölüm arasında illiyet bağının bulunduğuve ölüm mekanizması zamanında tespit edilemediğinden olayda TCK.nun 451 ve 452/2. maddelerinde zikredilen hususların bulunup bulunmadığı hakkında tıbben kanaat beyan edilemediğinin belirtilmesi karşısında; mevcut şüphe halinin sanıklar lehine yorumlanması, sanıklara temel cezanın TCK..nun 45212. maddesi uygulanarak verilmesi gerekir.
Tekerrür nedeniyle artırmada ölçü olan ceza her suça ayrı ayrı verilen cezadır, 647 sayılı Yasanın 4. maddesindeki "Uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir" hükmü gözönünde tutulmalıdır.
 
(765 s.TCK. m. 452/2,81)
(647 s. CİK. m. 4)
 
Öldürmek kastı olmaksızın ve de müstakil faili belli olmayacak şekilde Necmi' nin ölümüne sebebiyet vermekten sanıklar İbrahim, Adil, Ahmet ve Ali ile iş bu davaya dahil olmaktan sanık Naki'nin yapılan yargılanmaları sonucunda; hükümlülüklerine ve sanık Ali'nin şoför ehliyetnamesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin, (Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesi) 'nden verilen 23.6.1994 gün ve 77/69 sayılı hükmün kendisine ait mahkumiyet ciheti sanık Ali ile müdahiller taraflarından Yargıtayca incelenmesi istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan, dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık hakkında duruşmalı, müdahillerin temyizi vechile incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:
 
1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar İbrahim, Adil, Ali ve Ahmet, Naki'nin suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde sanıklardan Naki dışındaki sanıklar için kabul edilen bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Ali'nin ve duruşmada müdafiinin sübuta yönelen, müdahil vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık Naki hakkındaki hükmün (ONANMASINA).
 
2- Sanıklardan İbrahim, Ahmet, Ali ve Naki'ye ilişkin sair temyiz itirazlarına gelince:
 
A- Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 7.4.1994 gün ve 67 sayılı raporunda; "26.8.1992 günü saat 17'den 20 sıralarına kadar arkadaşları ve sanıklar içki içtikleri, 22.30 sıralarında tekrar beraberce içki içerlerken münakaşa ettikleri, sanıklar tarafından taşla vurulduğu veya iki yahut üç kişi beraberce beton merdivene düşüp yaralandığı, gelen polis otosuna binmeyip yaya karakola gittiği, ilk gittiği sağlık kuruluşundan sevk edildiği hastahaneye ölü zuhur ettiği bildirilen 1955 doğumlu maktul Necmi'ye ait dosyada mevcut tıbbi belgelerdeki bilgiler ve ifadeler dikkate alındıkta;
 
1- Kafatası, altçene, 7.boyun, 1 .sırt omurunda kırık, çatlak ve çökme kırığı bulunmadığı,
 
2- Başta iki ayrı yerde 2 adet yara bulunduğundan, bunlardan bir tanesi düşme ile olabilir ise de, ikisinin düşme veya düşürülme ile olamayacağı, taş, sopa veya benzeri sert ve künt bir cismin travmasına maruz kalmış olduğu, baştaki travmatik değişimler sadece cildi ilgilendirdiğinden kafa içi kanama ve ölümü yapmasının kesin olmadığı,
 
3- Kafatasında kırık veya çatlak'ın yeterli dikkat ve araştırma ile görülüp teşhis edilebilir bir arıza olduğu, baştaki travmatik değişimler sadece cildi ilgilendirdiğinden kafa içi kanama ve ölüm yapmasının kesin olmadığı,
 
4- 16.6.1993 tarihli mezar açma tutanağında göğüs kemiklerinde kırık-çatlak bulunmadığı bildirildiğine, istemimiz üzerine gönderilen göğüs kemiklerinde travmatik değişim saptanmadığına göre göğüse yönelik ve kemiklerde tahribat yapacak travmaya maruz kaldığının delilleri bulunmadığı, otopsi yapılmadığından göğüs ve karın organlarında travmatik değişim ve iç kanama olup olmadığı hakkında tıbben kanaat beyan edilemeyeceği,
 
5- Kişi ölmeden önce bir müessir fiile maruz kaldığına, olayı takiben birkaç saatte ölüm meydana geldiğine göre, maruz kaldığı müessir fiil ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğunun kabulü gerektiği,
 
6- Ölüm mekanizması zamanında tespit edilmediğinden, olayda TCK.nun 451 veya 452/2. maddelerinde zikredilen hususların bulunup bulunmadığı hakkında tıbben kanaat beyan edilmediği" nin belirtilmesi karşısında, şüphe halinde sanık lehine yorum yapılacağı genel kuralı uyarınca adı geçen sanıklara temel cezanın TCK.nun 452/2. maddesi uygulanarak verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
 
B- Kabule göre de: tekerrür nedeniyle artırmada ölçü olan ceza, her suça ayrı ayrı verilen ceza olduğu, içtima neticesi verilen cezaya bakılamayacağı, 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde; "uygulamada aşıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir" hükmüne yer verilmesi gözönünde tutulmaksızın, sanık Adil 'e verilen cezanın bir gün yerine üç gün artırılması,
 
Yasaya aykırı, sanık Ali ve müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki isteme uygun şekilde (BOZULMASINA), 30.1.1995 gününde ve oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini