 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/2053
Karar No: 1993/2196
Tarih: 02.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İçel Emniyet Müdürlüğünün 11.8.1992 ve 14.9.1992 tarihli ve gizli kayıtlı tebliğleriyle yasa dışı PKK Örgütünün eylem hazırlığında olduğu Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne duyurması nedeniyle teyakkuz haline girildiği bir ortamda olay vuku bulduğunun ve bir otonun kaçmakta olduğunun haber verilmesi üzerine Çevik Kuvvet Polisi olarak görev yapan sanık Fettah'ın müdürlükten çıkarak yola fırladığı, bir otonun hızla yaklaştığını gördüğünde bir süre yol üzerinde durup ellerini havaya kaldırarak yavaşlayıp durmasını temine çalıştığı, ancak oto sürücüsünün yavaşlamadığını ve hızını da artırırak üzerine geldiğini görünce kendisini kenara atıp silahını ikaz niteliğinde olmak üzere havaya tevcih ile birkaç defa ateşlediği, otunun ilerdeki polis barikatını da geçtiğini gördüğünde otonun tekerleklerine doğru atışlarını sürdürerek durdurabilmeyi amaçladığı, balistik incelemeye göre diğer polislerin 41, sanığın ise 13 el ateş etmesine rağmen maktül sürücünün durdurulabilmesinin mümkün olmadığı, sanıktan vaki atışlardan bir tanesinin otunun arka camından seyile maktüle isabet ederek ölümüne sebebiyet verdiği açıklıkla anlaşılmakla;
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Yasasının 16. maddesinin F ve H fıkralarını uygun şekilde ve yetki hudutlarını aşmaz düzeyde silah kullandığı anlaşılan sanığın 12 el ateş etmesine ve bu atışlarını muhataba isabet ettirmeyen bir titizlikle yapmış olmasına karşın onun durdurulmasını temin edemediği ahvalde tek bir mermi yaralamasında aşırılıktan söz edilemeyeceği, 12 merminin ikaz mahiyetinde atılmasının da sanık lehine yorumlanmak yerine aleyhte değerlendirilerek zaruret sınırını aşmak mahiyetinde kabul edilmemesi gerektiği, bu ahvalde sanık polis memurunun, gerek içinde bulundukları teyakkuz hali ve gerekse maktulün ısrarlı kaçışıyla yarattığı kuşku ortamında silahını kullanmasının TCK.nun 49/1. maddesinde tanımını bulan "yasal görevi icra niteliğini ulaşmadığı sabit iken, koşullara uygun düşmeyen bir yorumlama ile TCK.nun 50. maddesi mucibince mahkumiyet hükmü tesisi,
SONUÇ: Yasaya aykırı bulunduğundan ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak hükmün sanık yararına (BOZULMASINA), 2.11.1993 günü oybirliği ile karar verildi.