 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1992/537
K. 1992/798
T. 14.4.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YABANCI ÜLKEDE SUÇ İŞLEYEN
SANIĞIN TÜRKİYE'DE YARGILANMASI
- SUÇUN İŞLENDİĞİ ÜLKE KANUNU
ÖZET : 14.6.1991 gün ve 3756 sayılı Kanunla, Türk Ceza Kanununa eklenen 10/a maddesi, Türkiye'de yapılacak yargılamalarda münhasıran Türk Ceza Kanunlarının uygulanacağına ilişkin genel kuralı değiştirmediği, fakat suçun işlendiği yer kanununda öngörülen cezadan fazla ceza ile sanığın tecziye edilemeyeceğini hükme bağlamış bulunduğundan, sanık hakkında Türk Ceza mevzuatı uyarınca ceza tayini gerekirken doğrudan doğruya Alman Ceza Kanunu tatbik edilmek suretiyle hükümlülüğüne karar verilmesi yasaya aykırıdır.
[765 s. TCK. m. 1O/a (3756 s. K.Ia ek)]
Branisiav'ı öldürmeğe teşebbüsten sanık Abdullah'ın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 2, 4, 10/a maddeleri aracılığıyla Federal Alman Ceza Kanununun 212/1. maddesi uyarınca hükümlülüğüne ilişkin, (İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.11.1991 gün ve 136/231 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın hükmün gerekçesinin yetersiz olduğuna, vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
14.6.1991 gün ve 3756 sayılı Kanunla, Türk Ceza Kanununa eklenen 10/a maddesi, Türkiye'de yapılacak yargılamalarda münhasıran Türk Ceza Kanunlarının uygulanacağına ilişkin Genel kuralı değiştirmediği; fakat suçun işlendiği yer kanununda öngörülen cezadan fazla ceza ile sanığın tecziye edilemeyeceğini hükme bağlamış bulunduğundan, sanık hakkında Türk Ceza mevzuatı uyarınca ceza tayini gerekirken doğrudan doğruya Alman Ceza Kanunu tatbik edilmek suretiyle hükümlülüğüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde bulunduğundan hükmün açıklanan bu sebepten dolayı tebliğname veçhile BOZULMASINA, 14.4.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.