 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1991/4222
K: 1991/4930
T: 14.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : ... İlçesi Emniyet Amirliğinde başkomiser olarak görev yaptığı sırada cebri irtikapta bulunmaktan sanık T.A.'nın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 209/1, 219/3 - son. maddeleri gereğince 1 sene 8 ay ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine, memuriyetten sürekli yasaklanmasına dair .. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 2.5.1991 gün ve 1989/18 Esas, 1991/60 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi. sanık vekilinin yasal süresinin geçmesinden sonra vaki duruşma isteğinin CMUK. 318. maddesi gereğince reddiyle duruşmasız inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Cebri irtikap suçu, memurun memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanarak kişiyi tazyik etmesi ile başlayıp, bu sıkıştırma karşısında ferdin de memurun haksız işlemlerini önlemek zorunluluğu duyarak ona menfaat temin veya vaat etmesiyle oluşur. Memur, açıkladığı istekler yerine getirilmezse mağdurun işini hiç veya usulüne uygun şekilde yapmayacağını söylemek suretiyle onu manevi cebir altında bulundurmaktadır. Böyle haksız bir durumla karşılaşan ve haklı işinin memur tarafından yapılmayacağı veya geciktirileceği ya da haksız bir muameleye maruz kalacağı endişesine kapılan mağdur, belli bir şiddete ulaşmış olan bu tür manevi cebrin etkisiyle ve hakkını elde etmek zorunluluğu karşısında haksız olarak istendiğini bildiği parayı veya sair menfaatleri memura vermekte ya da vaat etmektedir. Fert, mağdur vaziyette olup, gayri meşru zeminde değildir.
Olayımızda ise; ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 11.5.1989 tarihli cevabi yazısı, bu yazı ekindeki 8.7.1988 günlü tutanak örneği, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Müdürlüğünün cevabi yazıları, tanıklar Y.K., S.N. ve R.M.'nin anlatımları ve tüm dosya içeriğinden, olay tarihinde hekim olup olmadığı kesin surette bilinmeyen ve bu nedenle de hakkında soruşturma bulunan Alman vatandaşı olan mağdurenin meşru zeminde olmadığı; evlenme işlemleri ile ilgili olarak sanık ve hakkındaki beraat kararı temyiz edilmeyen T.Y. tarafından yazıldığı belirtilen yazının evlendirme memurluğunca geçersiz görülerek emniyetin ilgili şubesinden yazı istendiği hususunun bizzat mağdure tarafından duruşmada ifade edilmiş olması karşısında, sanığın bu konuda yetkili ve görevli bulunmayıp, belli bir şiddete ulaşan zorlamanın da mevcut olamayacağı gözetilip sanığın eylemlerinin bir bütün halinde genel memuriyet görevini kötüye kullanma suçunu oluşturacağı düşünülmeden, yazılı şekilde cebri irtikaptan mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince tebliğname hilafına BOZULMASINA, 14.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.