Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1991/2556
K. 1991/2846
T. 26.11.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MEŞRU SAVUNMA
 
ÖZET :Savunmada bulunmak, her canlının ve bu arada insanın, kendisini koruma tepkisinin bir sonucudur. Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren içtihatlarına göre, saldırının varlığını geniş manada anlamak ve başlayacağı muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, ve keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur.
(765 s. TCK. m. 49)
 
Nurettin'i kasten öldürmekten sanık Döndü'nün yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin, (Dinar Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.7.1991 gün ve 17/42 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdahil Ayşe taraflarından istenilmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:
 
Dosya içeriğine göre:
 
19.1.1974 doğumlu olup, suç tarihinde onsekiz yaşını doldurmayan, evli, bir çocuklu ve dokuz aylık hamile olan sanık Döndü ve eşi, olaydan altı ay kadar önce Denizli'den suç yeri olan G.... Köyü'ne taşınmışlardır. Eşyalarını maktüle ait kamyonla taşımaları nedeniyle tanıştıkları maktül, olaydan bir ay önce, geceleyin sanığın evine gelerek içeri girmek istemiş, sanığın şiddetle karşı koyması üzerine oradan uzaklaşmıştır.
 
Sanığın oturduğu tek katlı ev, G....... Köyü'nün uzantısı olan tenha bir mahallededir ve olay gecesi, kocası Sandıklı İlçesi, Kusura Köyü'ne çobanlık yapmaya gittiğinden, evinde kendisi, iki yaşındaki kızı ve sekiz yaşındaki yeğeninden başka kimse bulunmamaktadır. Saat 01.00 sıralarında, otomobilini olay yerine 500 metre mesafede G....... Köyü yolu üzerine bırakan maktül, evine gelerek kapıyı çalıp uyandırdığı sanığa "kapıyı açmasını, kendisiyle cinsel ilişkide bulunmak istediğini" söylemiş, sanığın "çabuk git, yoksa seni öldürürüm" demesine rağmen maktül kapıyı zorlayınca, sanık kapının arkasına taş koymuş, ışıkları yaktırmıştır. Bu defa maktül sanığın ırzına yönelik saldırısını sonuç alıncaya kadar devam ettirme niyetini açıkça ortaya koyan davranışlarda bulunmaya başlamış, önce dış kapının ampulünü sökmüş, zorlamasına rağmen kapıyı açamayınca pencere önüne gelip, "beni içeri al, yoksa seninle sabaha kadar uğraşırım" deyince sanık, evde bulunan tek kırma av tüfeğini almış, camdan tüfeği göstererek maktüle "gitmezsen seni öldürürüm" dediği sırada maktülün elini uzatıp kendisine doğru hamle yaptığını görünce, bir el ateş ederek, maktülü öldürmüştür.
 
Savunmada bulunmak, her canlının ve bu arada insanın, kendisini koruma tepkisinin bir sonucudur. Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren içtihatlarına göre, saldırının varlığını geniş manada anlamak ve başlayacağı artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da, henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Saldırının bilfiil başlaması beklenecek olursa, bir çok halde savunma etkisini kaybetmiş olur. Bu nedenle 1931 tarihli İtalyan Ceza Yasası "saldırının değil, ondan doğan tehlikelerin halen var olmasından" söz etmiştir. Henüz başlamamış bir saldırı da tehlike teşkil edebilir. Zaruret sınırının aşılması konusunda da, failin içinde bulunduğu ruh hali Adil bir tarzda gözönünde tutulmalıdır.
 
Yukarıda açıklanan olaylar zinciri içinde, özellikle sanığın yaşı, hamile olması nedeniyle maktülle mücadeleye kalkışmasının güç oluşu, olay yeri ve saati, yardımdan yoksun bulunuşunun feryadına rağmen etraftan kimsenin gelmemesiyle eylemli olarak saptanmış olması da gözönünde tutulduğunda, sanığın meşru müdafaa şartları içinde hareket ettiği ve savunmada aşırılığa kaçmasının da sözkonusu olmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
 
Yasaya aykırı olduğundan, müdahil vekilinin eylemin bir başkası tarafından yapılmış olabileceğine, sanığın yaşının yeniden araştırılması gerektiğine, olay nedeninin Yerel Mahkeme kabulüne uygun düşmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, sanık vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde (BOZULMASINA), 26.11.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini