 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1989/2105
K: 1989/3538
T: 22.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 22.4.1976 doğumlu Saniye Güler'i zorla kaçırıp alıkoymaktan adı geçenin müteselsil şekilde manevi cebirle ırzına geçmekten sanıklar Murat Demir ve Sedat Yaşar'ın yapılan yargılamaları sonunda; T.C.K.nun 414/1, 80, 431, 59 ve 71. maddeleri gereğince sanık Murat'ın 8 sene 4 ay ağır hapis cezasıyla sanık Sedat'ın 8 sene 12 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine, haklarında 31. maddenin uygulanmasına dair (İstanbul) 3. Ağır Ceza Mahkemesinden, verilen 2.2.1989 tarih ve 1987/205 Esas 1989/18 Karar sayılı hükmün süresi içinde Duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle 8.6.1989 perşembe saat 14.00'e duruşma günü tayin olunarak sanıklar ile vekillerine davetiye gönderilmişti.
Belli günde hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından İsmail Ermutlu hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık Sedat Yaşar adına gelen Avukat Ziyaettin Özkanlı huzura alınarak duruşmaya başlandı. Sanık Murat Demir'in vekil göndermediği anlaşılmıştır.
Duruşma isteğinin süresinde ve yolunda olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık Sedef Yaşar hakkında (Duruşmalı) sanık murat Demir hakkında (Duruşmasız) inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığı bildirdi.
Sanık vekili temyiz layıhasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkında hükmün BOZULMASINA istedi.
Yargıtay C. Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık vekili savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşma 22.6.1989 perşembe saat 14.00'e bırakılmıştı.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Otomobil kullandığı anlaşılan sanık sedat Yaşar'ın sürücü belgesi araştırılarak sonucuna göre 2918 sayılı kanunun 119. maddesinin uygulanıp uygulanmıyacağı hususunun düşünülmemesi ve keza adı geçen sanık tarafından mağdurenin kaçırılıp alıkonulmasında kullanılan otomobilin mülkiyetinin kime ait olduğu tahkik edilerek bu aracın T.C.K.nun 36. maddesi gereğince zoralımının gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması isabetsiz ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu cihetler bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sübuta ve sair yönlere ilişen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
1 - 11 yaşında bulunan müdahilin daveti üzerine kendiliğinden sanık Murat demir ile birlikte yürüyerek olay mahalline gittiği ve keza, başka bir günde diğer sanık Sedat Yaşar'ın otomobiline çağırması üzerine yine kendiliğinden otomobile bindiği ve her iki sanığın müdahilin ırzına geçtikleri tüm dosya içeriği ile anlaşılmış olup, olayda müdahile cebir ve şiddet veya tehdit veya hile kullanmadığı ve T.C.K.nun 431. maddesinde küçüklerin kendililerinden gelip alıkonulmaları halini cezalandıran bir hüküm bulunmadığı gözetilerek sanıkların oluşan bu eylemlerinin T.C.K.nun 430/2. madde ve fıkrasına uygun nitelikte bulunduğu düşünülmeden bu suçtan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2 - İddia olunan suçları iştirak halinde işlemeyen sanıkların yargılama giderinden mütesaviyon yerine müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları ile sanık Sedat Yaşar vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün C.M.U.K.nun 321. maddesi gereğince tebliğname ve mütalaa gibi BOZULMASINA, 22.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verilerek Yargıtay C. Savcılarından Hüseyin Demirörs hazır olduğu halde sanık vekilinin gıyabında tefhim olundu.