 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 2004/522
K: 2004/8730
T: 14.9.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı tarafından icra takibine konu edilen bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, söz konusu bononun boş olarak köy sulama kooperatifine teminat olarak verildiğini, su borcu ödenmesine rağmen bononun iade edilmediğini, taraflar arasında ticari ilişki bulunmamasına rağmen bononun sebebi bilinmeyen bir şekilde davalının eline geçtiğini ileri sürmüş ve bononun iptali ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitine, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yeğeni Ö... G...'ün müvekkiline borcu olduğu için dava konusu senedin boş olarak dava dışı Ö... G... tarafından müvekkiline verildiğini davanın reddi gerektiğini savunmuş ve %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece taraflar arasında davalının eline nasıl geçtiği anlaşılamayan senedin dayanağını oluşturan bir hukuki ilişkinin bulunmaması, senedin dava dışı Ö... G... tarafından verildiği hususunun davalı tarafından ispatlanamaması senette adı geçen şahsın cirosunun olmaması nedeniyle davacının dava konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitine, tazminat talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
TTK.nun 592. maddesine göre tarafların anlaşmaları sonucu bononun lehdar hanesi açık bırakılarak bir başkasına tevdii mümkündür. Keşidecinin bilinçli olarak doldurma yetkisini diğer bir şahsa bıraktığı bu halde senedi alan kişi lehdar hanesine kendi adını yazabileceği gibi isterse senedi yine lehdar hanesi açık olarak diğer bir kişiye vererek açık kısmın o kişi tarafından doldurulmasına imkan sağlayabilir. Olayımızda dava dışı Ö... G...'e davacı keşideci tarafından lehdar hanesi açık olarak verilen dava konusu bononun daha sonra davalıya verildiği ve davalının da lehdar hanesine kendi ismini yazdığı savunulmaktadır. Bu durumda davalı senette her ne kadar lehdar olarak gözüküyor ise de, hukuken hamil durumundadır. Davacının davalıya karşı TTK.nun 559. maddesinde yazılı şekil ve şartlarla defilerini dermayan etmesi mümkündür. İspat külfeti davacıda olup davacı davalının senedi kötü niyetle iktisap ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup araştırma yapılmadan ve gerektiğinde konu ile ilgili ceza dosyasının sonucu da beklenmeden olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.