 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 2002/3524
K: 2002/4569
T: 11.6.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.35,45
Taraflar arasındaki birleştirilen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının kredi sözleşmesi uyarınca kullandığı, kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek aleyhine 1998/1240 sayılı dosya ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen dosyasıyla aynı borçlu davalı aleyhine aynı borç nedeniyle verilen ipoteğin paraya çevrilmesi için girişilen 1999/2269 sayılı takip dosyasına itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davayı kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davalının kullandığı krediyi borcunu geri ödemediği anlaşıldığından davalının Uzunköprü İcra Müdürlüğünün 1999/1240 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaliyle 3.279.366.929.-TL.nın takip tarihinden itibaren % 250 temerrüt faizi ile tahsili yönünde takibin devamına, inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 45.maddesi hükmüne göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.
Somut olayda borçlu tarafından alacağın güvencesi olarak 20.000.000.000.-TL. ipotek verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre borcun ipotek tutarından daha az olduğu, alacaklının ilamsız takipten sonra tahsilde tekerrüre meydan vermemek kaydıyla ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece İİK.nun 35.madde hükmü gözetilerek ipotek veren borçlu yönünden yapılan ilamsız takibe ( 1999/1240 Esas sayılı )karşı itirazın iptali talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.6.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.