 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 2001/8061
K: 2002/5973
T: 23.9.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İTİRAZIN İPTALİ
* KREDİ SÖZLEŞMESİ
* GARANTİ SÖZLEŞMESİ
* SORUMLULUĞUN KAPSAMI
Karar özeti: Garanti edenin sorumluluğu, garanti sözleşmesinin yapıldığı tarihteki kredi koşullun dikkate alınmak suretiyle belirlenmelidir.Garanti edenin izni olmadan veya bildirim yapılmadan esas akdî ilişkideki koşulların borçlu aleyhine ağırlaştırılması veya borçlunun yeni yükümlülükler üstlenmesi, garanti edilen riskin dışında kalır.
(818 s. BK. m. 110)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünlüdü:
Davacı vekili, dava dışı ilhami ile imzalanan kredili Bankomat Sözleşmesini davalının garanti eden sıfatı ile imzaladığını, kullanılan kredinin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz olunduğunu iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Garanti sözleşmesi BK.nun 110. maddesinde düzenlenmiş olan 3. şahsın fiilini taahüt niteliğinde olup, kefalet sözleşmesi niteliğinde bulunmadığından garanti verenin sorumluluk limitinin gösterilmesi zorunlu değil ise de, garanti sözleşmesi belli bir riski garanti etmelidir.
Garanti sözleşmesi ile garanti edilen risk, kredi sözleşmesinin tarafları arasındaki asıl ilişkiden tamamen bağımsız olmakla birlikte riski, garanti sözleşmesinde atıf yapılan kredi sözleşmesi ile belirlenmektedir. Hangi riskin garanti edildiği belli edilmeden "her türlü borç ilişkisinden doğmuş ve doğacak tüm alacakların" garanti edilmesi garanti sözleşmesinin amacı ile bağdaşmaz. Öte yandan garanti edenin izni olmadan veya ona bildirim yapılmadan esas akdi ilişkideki koşulların borçlu aleyhine ağırlaştırılması veya borçlunun yeni yükümlülükler üstlenmesi garanti edilen riskin kapsamı dışında kalır.
Bu durumda mahkemece, garanti sözleşmesinin yapıldığı tarihteki kredi koşullan dikkate alınmak suretiyle garanti eden davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 23.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.