 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 2001/3048
K: 2001/6860
T: 26.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* MENFİ TESBİT
* RESEN YEMİN
* KANIT YÜKÜ
Karar özeti: Bononun ödenmesine rağmen, iade edilmeyip takibe konu edildiği iddiası ile açılan menfi tesbit davasında, mahkemece, resen teklif ve eda ettirilen yemininde davalı, ödenen bedelin başka borçlara ait olduğunu bildirmesine göre, davalının da kabulünde olan ödemelerin, başka alacağın tasfiyesine yönelik bulunduğunun davalı tarafından kanıtlanması gerekir.
(818 s. BK. m. 86)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Canide gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin davalıya 25.3.1999 vadeli 2.250.000.000.-TL'lık bono verdiğini bono karşılığında davalıdan gübre aldığını, bono bedeline mahsuben davalıya 250.000.000.-TL elden ödendiğini 10.7.1999 tarihinde 900.000.000.-TL'lık buğday verdiğini ayrıca 1.100.000.000.-TL'lık da çek verilerek borcun tamamının ödenmesine rağmen bononun iade edilmeyip icra takibine konulduğunu beyanla borçlu olmadığının ve bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde ödeme iddialarının asılsız olduğunu yazılı belge ibraz edilmediğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesin! savunmuştur.
Mahkemece, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı, davalıya resen teklif edilen yeminin davalı tarafından eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine ve %40 tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 2.250.000.000.TL'lık bononun ödenmesine rağmen iade edilmeyip icra, takibine konu edildiği iddiası ile açılan menfi tesbit davasıdır. Mahkemece davalıya resen yemin teklif edilmiş, davalı yemininde davacı tarafından ödenen bedelin (paranın) başka borçlara ait olduğu takip konusu borcun ödenmediğini belirtmiştir. BK.nun 86. maddesi hükmüne göre davalının da kabulünde olan ödemelerin icra takibine konu edilen alacak dışında başka bir alacağın tasfiyesine yönelik olduğunun davalı tarafından kanıtlanması gerekir bu yön gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.