 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E : 2001/1069
K : 2001/5025
T : 28.6.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.İsmet Ö... ile davalı vek.Av.Ahmet T...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan fırın ve makinalar aldığını, alınan malların vaad edilen vasıfları taşımadığının sonradan ortaya çıktığını, 9.9.1998 tarihli ihtara rağmen ayıbın giderilmediğini ileri sürerek 25.9.1998, 25.10.1998 ve 25.11.1998 tarihli üç adet çekin iptaline karar verilmesini istemiş, birleşen davada 5.000.000.000.-TL zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya ayıplı ve hileli mal satmadığını, sekiz gün içinde ileri sürülmeyen ayıp ihbarının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacıya teslim edilen fırın ve makinaların ayıplı olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, makinaların ayıplı olmasından dolayı davacının 5.494.550.000.-TL zarara uğradığı gerekçesiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, talep gözetilerek 5.000.000.000.-TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan aldığı fırın ve makinaların ayıplı olduğunu ileri sürerek üç adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, 5.000.000.000.-TL zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
BK'nun 202.maddesine göre satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman, alıcı seçimlik hakkına sahiptir. Dilerse satılanı redde hazır olduğunu beyan ederek satımın feshini, dilerse satılanı alıkoyup semenin tenzilini isteyebilir. Şayet uğranılan zarar semenin tenzili ile karşılanmazsa alıcı, semenin tenzili ile birlikte eksik ifa nedeniyle uğradığı zararı BK'nun 96.maddesi uyarınca isteyebilir.
Sözleşme konusu fırın ve makinaların ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının ayıplı mal nedeniyle 1.375.000.000. -TL'nın semenden tenzil isteyebileceği bilirkişi incelemesi sonucu saptanmıştır. Mal bedeline karşılık verilen çeklerle ilgili menfi tespit davasının kısmen kabulü gerekirken davacının tamamından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi isabetli değildir.
Diğer taraftan davacı tarafça talep edilen zararın miktarını saptayan bilirkişi raporu hüküm kurumaya yeterli değildir. Davacıya ait fırının kapasitesi, çalışan işçilerin sayısı gözetilerek yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmün kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.