 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/969
Karar no: 2000/4282
Tarih: 1.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İPOTEĞİN İPTALİ
- ÜÇÜNCÜ KİŞİYE AİT TEFERRUAT
- HİSSE ORANINDA İPTAL
Karar Özeti: ipotekli alacaklı, üçüncü kişiye ait teferruat niteliğindeki menkul mallar üzerinde rehin hakkı kazanamayacağından, ipoteğin, bu mallar yönünden geçersiz sayılmasında bir isabetsizlik yoktur.
Teferruat niteliğindeki menkul mallar hisseli ise, iptalin, hisse oranında yapılması gerekir.
(743 s. MK. m. 777/1, 777/son, 901)
Taraflar arasındaki ipoteğin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, (Yıldızeli Sulh Hukuk Mahkemesi)nin 1996/194 esas sayılı dosyasından satışa konu yapılan menkul malların %66 hissesinin müvekkiline ait olduğunu, banka haricinde ki davalıların bu menkul malların kendilerine ait olduğunu belirterek diğer davalı banka lehine taşınmazla beraber ipotek ettiklerini, %66 hissesi müvekkiline ait menkulleri ipotek alan bankanın iyiniyetli olmadığını ileri sürerek 4.4.1997 tarihli ipotek işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı H.... Bankası AŞ. vekili cevabında, MK' nun 777. maddesi uyarınca ipoteğin taşınmazın mütemmim cüzlerini ve teferruatını kapsadığını, iyiniyetli olarak tesis edilen ipoteğin iptalinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu menkul malların %66 hissesinin davacıya ait olduğu,' bu durumu bilen davalılar Şevket ve Mustafa beklenen özeni göstermeyen bankanın iyiniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle taşınmaz içinde bulunan davacıya ait menkuller hakkında yapılan 4.4.1997 tarihli ipotek işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Davalı bankaya 4.4.1997 tarihinde ipotek edilen taşınmazda bulunan teferruat niteliğinde bir kısım menkul mallar icra takibi sonucu 5.2.1992 tarihinde satışa çıkarılmış ve malları ihale yoluyla alan Sabahattin 17.2.1992 tarihinde bu mallardaki %66 hissesini Vasit'e %34 hissesini Hasan' a satmıştır. Davacı Vasit %66 hissesi kendi mülkiyetinde bulunan menkul malları taşınmazla birlikte ipotek alan bankanın iyiniyetli olmadığını ileri sürerek ipotek işleminin iptalini istemiştir.
MK' nun 777/1. maddesine göre taşınmaz rehni, taşınmazın teferruatını da kapsar. Teferruat taşınmaz malikine ait olabileceği gibi üçüncü kişilere de ait olabilir. Somut olayda uyuşmazlık üçüncü kimilere (davacıya) ait olup da taşınmazın teferruatı niteliğinde olan menkul malların ipotek kapsamında olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Konu ile ilgili MK' nun 7777 son maddesinde yer alan "teferruat üzerindeki üçüncü kişilere ait haklar saklıdır" hükmüne dayanarak öğretide değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre teferruat niteliğindeki menkul mallar sahibinin elinden rızası dışında çıkmamışsa iyiniyetli ipotekli alacaklıların rehin hakkı teferruatı da kapsayacaktır (Saymen, Ferit, H/Elbir, Halid K. Türk Eşya Hukuku İstanbul 1954, s. 566; Reisoğlu, Sez*a: İpoteğin Kapsamı Hükümleri ve Uygulamada ortaya Çıkan Sorunlar Ankara 1979. s. 21; VVieland, C: Kanunu Medeni de Aynı Haklar (Çeviren İ. Hakkı Karafakı) Ankara 1946. s. 583).
Diğer görüşe göre MK'nun 777/ son maddesi hükmü mutlak olup, ipotekli alacaklının iyiniyeti korunmaz teferruat sahibi olan üçüncü kişiye karşı ipotek hüküm ifade etmez (Köprülü, Bülent/ Kaneti, Selim: Sınırlı Aynı Haklar, İstanbul 1982-1983 s. 269;Hatemi, Hüseyin/Serozan, Rona/Arpacı, Abdülkadir: Eşya Hukuku, İstanbul 1991, s. 726; Ertaş, Şeref: Eşya Hukuku Ankara 1989, s. 396; Gülekli, Yeşim: İpoteğin Taşınmaz ve Alacak Açısından Kapsamı İstanbul 1992, s. 23)
Federal Mahkeme de bir kararında teferruat üzerinde üçüncü kişilerin haklarını saklı tutan MK' nun 777/ son maddesi hükmünün mutlak nitelikte olduğunu kabul etmiştir (VVieland, C: Kanunu Medeni de Aynı Haklar s. 584, II nolu karar). İpotekli alacaklının iyiniyetli olması halinde rehin hakkının korunacağına ilişkin görüşün yasal dayanağı olan MK'nun 901. maddesi ancak menkul mallar üzerinde emin sıfatıyla zilyetten iyiniyetli aynı hak kazanma imkanı tanımaktadır. Oysa ipotekli alacaklı teferruat niteliğindeki menkul malların zilyedliğini elde etmediğinden bu hükümden faydalanması mümkün değildir. Kaldı ki MK'nun 777/son maddesi MK'nun 901. Maddesini teyit eden bir hüküm değil onun istisnası olarak düzenlenmiş özel bir hüküm niteliğinde bulunduğundan ipotekli alacaklı üçüncü kişiye ait teferruat üzerinde rehin hakkı kazanamaz. Mahkemece üzüncü kişiye ait teferruat niteliğindeki menkul mallar yönünden ipoteğin geçersiz olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı teferruat niteliğindeki menkul mallarda %66 hissesi bulunduğundan mahkemece hissesi oranında ipotek işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, ipotek kapsamında bulunmayan menkul mallarla ilgili ipotek işleminin tamamen iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 1.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.