 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/8271
Karar no: 2001/3027
Tarih: 19.4.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MENFİ TESBİT-İSTİRDAT
- SENEDE KARŞI TANIK DİNLENMESİ
- YEMİN
Karar Özeti: Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini o0rtadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Tanık dinlenebilmesi için diğer tarafın açık muvafakati gerekir. Dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmışsa davacıya, davalı tarafa yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 289,290,337,362)
Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davalının müvekkilinin amcasının oğlu olduğunu, müvekkilinin bir galeriye borcu bulunduğunu, borcun ödenmesi için davalının kendi arabasını galeriye vermeyi kabul edip, teminat olarak bir bono istediğini, müvekkilinin 3.000.000.000.-TL bedel yazılı diğer yerleri boş olan bonoyu davalıya verdiğini, davalının müvekkilini kandırarak arabasını galeriye vermediği gibi, senedi iade etmediğini, müvekkilinin takibe konu senet bedelini ödemek
zorunda kaldığını ileri sürerek 6.600.000.000.-TL'nm davalıdan istirdadına , karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, iddianın gerçekdışı olduğunu, vadesinde ödenmeyen senedin icra yoluyla tahsil edildiğini, davacının senedi borçlarına mahsuben verdiğini, olayda tanık dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının dava konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının, tanık beyanları ile sabit bulunduğu gerekçesiyle 6.660.000.000.-TL'nm %40 inkar tazminatı ve faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
HUMK.'nun 290. maddesine göre, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, tanıkla ispat olunamaz. Tanık dinlenebilmesi için anılan yasanın 289. maddesi uyarınca, diğer tarafın açık muvafakati bulunmalıdır. Davalının bu yönde muvafakati bulunmadığından tanık beyanlarına dayanarak hüküm kurulamaz. Ancak dava dilekçesinde her türlü delil denmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığı anlaşıldığından davacıya, davalı tarafa yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği gibi, istirdat davasında tazminat öngörülmediğinden davacı lehine tazminata hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.