 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/7357
Karar no: 2001/2155
Tarih: 26.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAZMİNAT
- AKDİ İLİŞKİNİN KANITLANAMAMASI
- BİLİRKİŞİ DİNLENEMEYECEK HAL
ÖZET : Davalı şirketin, davacının, dava dışı Çin'deki firma ile giriştiği ithalat ihracat işleminde, kumaşların ayıplı çıkması nedeniyle davacıya karşı sorumluluğunu gerektiren bir bağlantısı bulunduğunun kanıtlanamaması karşısında, bu yönde davacı ile yapılmış geçerli akdi bir ilişkinin oluşmadığının kabulü ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilecek konularda bilirkişi dinlenemez,
(1086 s. HUMK. m. 275)
(4721 s. MK. m. 6)
(818 s. BK. m. 528/2)
(6762 s. TTK. m. 556,336,342,320)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Türkiye'de diktirilip Amerika'ya gönderilecek giyim eşyaları için gerekli kumaşın temini konusunda icap ve kabule dayalı bir akit kurulduğunu bu akidin sonucu olarak davalının Çin'de bulduğu N... firmasından sağladığı proforma faturaya istinaden ve talimatı doğrultusunda bu firmaya gayrikabili rücu akreditif açıldığını ve kumaşların Türkiye'ye gelmesi ile ayıplı olduklarının anlaşıldığını durumun hemen davalıya bildirilip ayıbın tespitinin yaptırılarak kumaşın bu haliyle imalata alındığını müvekkilinin zarara uğradığını diğer davalı J... Biçoco'nun ise davalı şirketi kötü yönettiğinden TTK'nun 556,336,342,320 ve BK'nun 528/2 maddesi gereğince şirketin verdiği zarardan sorumlu olduğunu bildirerek uğranılan toplam, 76.586 Amerikan Doları maddi zararın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinden J... Biçaco'ya husumet yönetilemeyeceğini, müvekkili şirketin akreditif yolu ile yapılan ithalat, ihracat işleminde akreditif ilişkisinde taraf olmadığını davacının elindeki tek belgenin Solimak antetli kağıda yazılı ve açılacak akreditifin teknik yönlerini belirlemek için kaleme alınan iştişari mahiyetteki bir yazı olduğunu bu yazının da davacının talebi üzerine hazırladığını olayda bir sorumlu var ise, ayıplı malları gümrükten üç parti halinde çeken S... Tekstil ve inş.Ltd.Şti olduğunu kumaşların mamul hale getirilmiş olması sebebiyle de davanın konusunun da kalmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillerle davalı şirketin davacının dava dışı Çin'deki firma ile giriştiği ithalat ihracat işleminde davacıya karşı sorumluluğunu gerektiren bir bağlantısı olduğunun kanıtlanamadığı, davalı şirketin akreditifte alıcı olarak gözükmediği gibi davacının davalıya bir bedel ödediğinin de kanıtlanamadığı davalı şirketin müdürü olan diğer davalının ise şirket müdürü olması nedeniyle firmanın sorumluluğu nedeni ile şahsi mesuliyetinin söz konusu olamayacağından olayda pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçeleri ile davalı J... Biçaço hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle davalı şirket hakkındaki davanın ise esasdan reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının, Çin'de bulunan dava dışı imalatçı firmadan aldığı kumaşların ayıplı çıkması nedeniyle davalıların sorumlu olup olmadıkları bir başka deyişle davalı şirketin bu ticari ilişkide aracılık yapıp yapmadığı, bu yönde davacı ile yapılmış geçerli bir akdin bulunup bulunmadığı hususları üzerinde toplanmaktadır. Açıklanan bu hususlar hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilecek nitelikte bulunduğundan, başlangıçta HUMK.nun, 2494 sayılı Kanun ile değişik 275. maddesinin açık hükmüne aykırı olarak belirtilen konuda bilirkişi görüşüne başvurulması isabetli değil ise de daha sonra anılan raporlardaki görüşlere itibar edilmeyerek, taraflar arasında akdi bir ilişkinin oluşmadığının kabulü ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.3.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.