 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/7246
Karar no: 2001/1674
Tarih: 2.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BONONUN ANLAŞMAYA AYKIRI DOLDURULMASI
- KANIT YÜKÜ
- TAZMİNAT
Karar Özeti: Açık bono düzenlenmesi mümkün olup, böyle bir senedin anlaşmaya aykırı biçimde doldurulduğunu kanıtlama yükü, bunu öne süren senet borçlusuna aittir.
Bonolarda, yapılan icra takibi nedeniyle ihtiyati tedbir kararı alınmadığı gözetilmeden, davalı lehine tazminata, hükmedilmesi doğru değildir.
(1086 s. HUMK. m. 288)
(2004 s. İİK. m. 72/4)
(6762 s. TTK. m. 592,790)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından icra takibine konu edilen iki bononun, dava dışı K... Ticaretin davalı ile olan bayilik ilişkisi sebebiyle davalıya boş olarak ve teminat maksadıyla verildiğini beyanla, bonolarla borçlu bulunmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının K... Ticaretin ortağı olduğunu ve K... Ticaret ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu belirterek davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, %40 tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle TTK'nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Yasanın 592, maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkün olup böyle bir senedin anlaşmaya aykırı biçimde doldurulduğunu kanıtlama yükü bunu öne süren senet borçlusuna aittir. Davacı senet borçlusu, bu iddiasını HUMK'nun 288 ve devamı maddelerine göre yazılı delille kanıtlayamadığından, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsam! dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
2- Bonolarla yapılan icra takibi sebebiyle ihtiyati tedbir kararı alınmadığı, diğer bir anlatımla alacağın tahsilinin geciktirilmesi söz konusu olmadığı gözetilmeden İİK'nun 72/4. maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmesi isabetli değildir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.3.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.