 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E : 2000/7039
K : 2001/1738
T : 13.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* TEMİNAT MEKTUBUNUN TAZMİNİ
* HAPİS HAKKI
* ÖDEME GÜÇSÜZLÜĞÜNÜN KANITLANMASI
Karar Özeti: Hapis hakkının kullanılabilmesi için kural olarak alacağın muaccel olması gerekir. Bu kuralın istisnasını düzenleyen MK. nün 866. maddesine göre, borç ödemede güçsüzlüğe düşülmesi halinde, alacak muaccel olmasa bile onun temini için hapis hakkı kullanılabilir.
Ödeme güçsüzlüğü, mali durumun, muaccel borçlan karşılayamayacak derecede yetersiz olması hali olup, alacağın aciz belgesine bağlandığı, borçlunun iflas ettiği, ödemelerin durduğu, tüm haklar kullanıldığı halde alacağın tahsil edilemediği hususlarının, alacaklı tarafından kanıtlanmış olması gerekir.
(743 s. MK. m. 866)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalıya verilen 5.803.437.947.-TL bedelli çekin ödenmemesi üzerine davalı ticari ilişkinin teminatı olan 10.000.000.000.-TL bedeli teminat mektubunu 24.5.1999 tarihinde tazmin etmiştir.
Davacı, ödenmeyen çek bedelinden fazla tahsilat yapan davalının fazladan tahsil ettiği meblağı 28 gün kullanarak müvekkiline zarar verdiğini ileri sürerek bu zararın tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının 18.5.1999 tarihli çeki ödememesi üzerine tahsil edilen meblağa 22.6.1999 tarihli 4.199.464.200-TL'lık çek bedeline mahsup edilmek üzere MK.'nun 866. maddesi uyarınca hapis hakkı uygulandığını, bu nedenle davacının zarara ilişkin talebinin dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacının vadesinde ödenmeyen borcu 5.803.437.947-TL iken davalı muhatap 10.000.000.000.-TL'lık teminat mektubunun bedelini tazmin etmiştir. Muhatap (davalı), teminat mektubu veren bankanın kalan kısım üzerindeki sorumluluğunun devam etmesi kaydıyla teminat mektubunun kısmen ödenmesini istemesi gerekirdi. Davalı buna rağmen tamamını tazmin ederek fazladan tahsil ettiği kısım üzerinde ödemesi yaklaşan çek bedeli yönünden hapis hakkı kullandığını belirtmiştir.
Hapis hakkı, alacaklıya, zilyetliğinde bulunan ve kural olarak geri vermekle yükümlü olduğu borçluya ait nesneleri geri vermekten kaçınma ve bunları paraya çevirme yetkisi veren bir haktır. Hapis hakkının kullanılabilmesi için kural olarak alacağın muaccel olması gerekir. Bu kuralın istisnası MK'nun 866. maddesinde düzenlenmiş ve alacaklının borç ödemede güçsüzlüğe düşmesi halinde alacak muaccel olmasa bile onun temini için hapis hakkının kullanılabileceği hükme bağlanmıştır. Ödeme güçsüzlüğü, mali durumun muaccel borçları karşılayamayacak derecede yetersiz olmasıdır. Davalı alacağının aciz belgesine bağlandığını, davacının iflas ettiğini, ödemelerini durdurduğunu, bütün hakları kullanmasına rağmen alacağını tahsil edemediğini kanıtlaması gerekir. Oysa somut olayda davalı yasal bütün hakları kullanmasına rağmen alacağını kısmen veya tamamen tahsil edemediğini kanıtlayamamıştır. Davalının muaccel olmayan alacak (22.6.1999 tarihli çek) için hapis hakkı uygulaması haklı değildir. Bu nedenle davacının uğradığı zararın tazmini talebi haklı bir nedene dayanmaktadır.
Mahkemece davacının olay nedeniyle 266.822.897.-TL zarara uğradığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da bu meblağın nasıl hesaplandığı açıklanmamış ve karar yerinde tartışılmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ve davacının uğradığı gerçek zarar saptanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına (BOZULMASINA), peşin harçların istekten halinde temyiz edenlere iadesine, 13.3.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.