Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/703
Karar no: 2000/4277
Tarih: 1.6.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAZMİNAT
  • AYIBA KARŞI TEKEFFÜL
  • ZAMANAŞIMI
Karar Özeti: Ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, alıcıya teslim tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer.
Ticari satışlar yönünden bu süre altı aydır. Davacı teslimden itibaren altı ay içinde davayı açmamış davalının kendisini iğfal ettiğini de kanıtlayamamış olduğuna göre zamanaşımı nedeniyle davanın reddi doğrudur.
(818 s. BK. m. 207)
(6762 s. TTK. m. 25/4)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılardan Ç.... M.... A.Ş vekilince duruşmasız, davacı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Ç.... M.... A.Ş'den P-797 ve P-798 nolu salın alma sözleşmeleri ile 4812 ton köşebent ve 3575 ton yassı demiri Kanada teslimi şartıyla ithal ettiğini ve gözetim şirketi olarak davalı A.... S.... A.Ş'nin matları kontrol edip onayladığını 8387 ton demirin 6779 tonunun kalite ve özelliklere uygun çıkmadığını bu nedenle iskonto yapılarak satılabildiğini, 6779 ton demirin 3390 tonunun ise evsaf dışı olması nedeniyle satılamadığını, durumun davalıya bildirilmesine rağmen davalının zararın giderileceği vaadiyle müvekkilini oyaladığını, satış ilişkisinden dolayı müvekkilinin 834.620 Dolar zarara uğradığını ileri sürerek bu miktarın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ç.... M.... A.Ş vekili cevabında, dava konuşu malın 30.8.1995 tarihinde Kanada'ya vardığını, TTK'nun 25/4. maddesi uyarınca dava hakkının zamanaşımına uğradığını, müvekkiline süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, talep edilen zararın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı A.... S.... Gözetim A.Ş vekili cevabında, müvekkilinin uluslararası gözetim şirketi olduğunu, numuneler üzerinde yapılan incelemede malların ayıplı olmadığının tesbit edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konuşu demirlerin davacıya 7.8.1995 tarihinde teslim edildiği, TTK'nun 25/4. maddesi uyarınca davanın altı aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı, diğer davalı A.... S.... Gözetimi A.Ş ile davacı arasında bir hukuki ilişki bulunmadığından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davalı Ç.... M.... A.Ş hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalı hakkında açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Ç.... M.... A.Ş ve davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konuşu mallar 23.7.1995-7.8.1995 tarihleri arasında gemilere yüklenerek davacıya gönderildiği, 31.8.1995 tarihinde varış limanına ulaştığı, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacı 1.9.1995 ve 11.9.1995, 18.9.1995, 1.10.1995 ve 24.11.1995 tarihli fakslar ile malların ayıplı olduğunu bildirmiştir. BK'nun 207. maddesine göre satıcı daha uzun müddet için kefalet etmemişse satılanın ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, alıcıya teslim vukuundan itibaren bir sene geçmekle düşer. Anılan hükümdeki bu sürenin ticari satışlar yönünden altı ay olduğu TTK'nun 25/4. maddesinde hükme bağlanmıştır. Davacı malların tesliminden itibaren altı ay içinde bu davayı açmamış ve davalının kendisini iğfal ettiğini kanıtlayamamıştır. İbraz edilen belgelerden davalı A.... Uluslararası Gözetim A.Ş'nin, gözetim ve denetim görevini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı Ç.... M.... A.Ş ile davacı yararına takdir edilen 65.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin birbirinden alınarak yekdiğerine ödenmesine, onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 1.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini